12 Mayıs 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Şeyhü'l-Ekber Muhyiddîn İbn Arabî Hazretleri, Şam'da bir yahudi çocuğuna nazar etmiş, o anda çocuk babasının yanından ayrılıp Hazret-i Şeyh'in yanına gelmiş. Babası çocuğa "Gelsene yanıma" deyince, çocuk, "Ne istiyorsun be adam, benim babam bu" diyerek Hazret-i Şeyh'i göstermesin mi! Yahudi şaşırmış. Çocuğa ne kadar ısrar ettiyse de her seferinde çocuk Hazret-i Şeyh'in eteğine yapışarak "Benim babam bu" diyormuş. Hazret-i Şeyh, yahudiye dönüp "Senin çocuğun Kur`ân okumasını bilir mi?" diye sormuş. Yahudi, "Hayır, ne münâsebet, biz mûsevîyiz" demiş. Hazret-i Şeyh, çocuğa dönüp "Haydi oğlum Sûre-i Feth'i oku bakalım" der demez çocuk, eûzübesmeleyi çekip "innâ fetahnâleke fethan mübîna" diye okumaya başlamasın mı! Yahudinin hayreti daha da artmış. Hazret-i Şeyh yahudiye tekrar sormuş : "Senin oğlun hadîs bilir mi?". Yahudi, "Nereden bilecek, biz mûsevîyiz" demiş. Hazret-i Şeyh çocuğa dönüp, "Haydi oğlum, vahiy bahsindeki hadisleri oku bakalım" der demez çocuk, "kâle haddesenâ filân, kâle haddesenâ filân" diye tıpkı bir muhaddis gibi okumaya başlamasın mı! Yahudi, bakmış olacak gibi değil, mahkemeye mürâcaat etmiş ve mahallesindeki arkadaşlarını da şâhid olarak çağırmış. Kadı, şâhidlere tek tek sormuş, hepsi de çocuğun yahudinin çocuğu olduğunu söylemişler. Fakat çocuk babasının Hazret-i Şeyh olduğunda ısrâr edince hâkim sinirlenmiş ve şâhidlik yapanların yalancı şâhidler olduğuna hükmederek da'vâcıyı kapı dışarı etmiş. Tam o sırada Hazret-i Şeyh şöyle demiş : "Kadı Efendi! Bunlar yalancı şâhid değil yani çocuğun babası bu yahudidir. Fakat bu çocuk âlem-i ervâhda benim evlâdım olduğu için onu yanıma aldım. Mes'ele bundan ibâretdir". Da'vâcı da şâhidler de hemen müslümân olmuşlar.