Mukallid Hacı

6 Kasım 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Taklid

HİKÂYE

Vaktiyle bir hacı tavâf için Ka`be-i Muazzama'ya varınca bir de bakar ki hacılar Ka'betullah'ın kapısının halkasına yapışmışlar, her biri bir nezirde bulunuyor, kurbanlar adıyor, isimlerini zikrederek köle ve câriyelerini âzâd etme sözü veriyor. Bizim hacı da ileri atılıp kapının halkasını tutmuş ve şöyle demiş :
Yâ Rabbi! Biliyorsun ki benim ne câriyem, ne de kölem, ne malım ne de mülküm var. Ammâ mâdem ki senin uğrunda bir fedâkârlık lâzım, öyleyse kızımın anası benden talâk-ı selâse ile boş olsun. Eğer sağlıkla evime dönmek nasîb olursa, kara köpeği de senin yoluna kurbân edeyim.
Hikâyedeki hacı gibi cehâletden kurtulamayan ve her işi hep taklîd ile yapanlar, sevâba gireyim derken günâha girerler, kaş yapayım derken göz çıkarırlar da farkında bile olmazlar. "Câhilin sofusu, şeytânın maskarasıdır" sözü işte bu gibi kimseler için söylenmişdir.

Kenz-i istiğrâk ile bul Sâmiyâ hakka’l-yakîn
Tûtî-i taklîdgüzâr olma edüp lâf ü güzâf
Listeye geri dön