20 Temmuz 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Bu İsrâfil'in vazîfesi, elinde bir sûr vardır, düdük, yani boru, o bekler böyle. Hakk Teâlâ ne vakit ki ona işâreti verecek. O, "füff" diye bir kere üfürdü mü, semâ çatlayacak. İşte anlatdığım âyet-i kerîmenin ma'nâsı. Sonra yıldızlar dökülecek, denizler kaynayacak, kabirler eşilecek, karmakarışık olacak kâinât. Bir müddet öyle kalır.
Sonra Allahu Teâlâ kâinâta seslenir, "لِمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَۜ li meni'l-mülkü'l-yevm, mülk kimin bugün?".
Hani mal sâhibleri, ordu sâhibleri, "ene rabbükümü'l-a'lâ" diyen Firavunlar, yer tanrılığı yapan Nemrudlar, ne oldunuz! Hani ya ordularınız, benim diyordunuz! Hani İskenderler, Sezarlar, hani Hitler, Musoliniler!
Ses yok. Hiç bir canlı kalmamış. Sonra Cenâb-ı Hakk kendisine cevâb verir, "لّٰهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ lillahi'l-vâhidi'l-kahhâr, Kahhâr olan Allahındır".
Mülk Allah'ındır. Hem bugün hem yarın. Bunu böyle bil. Zâten mülkü ve evlâdı kendine muzâf kıldın mı fitne olur. "نَّمَٓا اَمْوَالُكُمْ وَاَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌۜ innemâ emvâlüküm ve evlâdüküm fitneh". Kendine muzâf kılarsan, "Benim malım, benim evlâdım" diye, fitne olur senin için. Allah'ın olduğunu söylersen fitneden kendini halâs edersin.
www.muzafferozak.com