23 Ağustos 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Bilmediği bir yere tek başına gitmeye kalkan kimse, belki istediği yere gidebilir ama yolda helâk olmak ihtimâli çok kuvvetlidir ve çok zahmet çeker. Şimdi yollar yapılmış, her yerde işâretler var, farz et ki, kırdasın, gece semâ kapanmış, yıldız görünmüyor, ay görünmüyor, hiç bir şey görünmüyor, kapkaranlık. Peygamber'e tâbi olmadan, Kitâb'a tâbi olmadan yola çıkan adam, gideceği yolu bilmeyip gece karanlığında yola çıkan adam gibidir. O adam tek başına yola çıkarsa belki gideceği yeri bulabilir ama ters tarafa da gidebilir yâhud başka bir istikâmete de gidebilir. Ama Kur`ân'a tâbi olursa, Peygamber'e tâbi olursa, Peygamber'in nâibi olan evliyâullaha tâbi olursa, yol çok kestirme olur. Çünkü yolu bilen var. Onun için insanlara mürşid lâzımdır. Bizim en büyük mürşidlerimiz Kitâbullah'dır ve onu bize getiren Peygamberimizin ef'âl ü harekâtıdır. Bunlara tâbi olursak o vakit yolumuzu çabuk bulabiliriz. Yâhud Peygamber'in nâibi. Onun için Cenâb-ı Peygamber diyor ki, "ashâbî ke'n-nücûmi bi eyyihim iktedeytüm ihtedeytüm". İşte bu sözde mürşide işâret var. "benim sahâbelerim, benim öğretdiğim zevât, birer hidâyet yıldızıdır, onlar sizi çabuk iletebilirler". Evliyâullah da onun içerisine dâhildir.
Yolu mürşidsiz de bulanlar olabilir ama bu pek nâdir olur. Bu da ancak o zâta Cenâb-ı Hakk'ın rahmeti erişirse olur. Cenâb-ı Hakk'ın rahmeti olmayınca katiyyen ve kâtıbeten hayrı bulamaz, güzelliği bulamaz.
Eğer bilici olup bildirmeseydi, insan yılanı kamçı diye eline alabilir. Enbiyâ ve onun nâibleri olan evliyâullah, "O kamçı değil. Onun süslü olduğuna bakmayın siz, onun zehiri vardır" diye onlar bildirirler. İşte onun için tek başına gidenler, yola yalnız çıkanlar, yılanı kamçı diye eline alabilir. Akılla hareket ediyor çünkü.
Bak akıl nasıl aldanıyor. Gene bilen için, Allah dikenden gül, zehirden bal halk ediyor. Eğer insan akılla hareket etseydi gül ağacını atması lâzım gelirdi. Gül açılmadan evvel, dikenli bu diye koparır atardı. Ama bilenler diyor ki, "Sen onun dikenine bakma, yakında o diken gül verecek" diyor. Bilen diyor ki, "Sen arının sokduğuna bakma, kendini kolla ama, bal yapar o" diyor. Ama bilmezse, başında bir mürşid olmazsa, arı sokduğu vakit, arıların hepsini öldürür o. Allah böyle halk etmiş, böyle yapmış, işte bize gösteriyor.
Enbiyânın ve onların nâibleri olan evliyânın insan ile Allah arasında vâsıta olmaları Allah'ın insanlara rahmetinin tecelliyâtından başka bir şey değildir.