15 Eylül 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri Amerika'daki bir sohbetlerinde kendisini dinleyen, kendisine sorular soran Amerikalılar hakkında buyurdular ki :
Onların hepsinin her şeye istidadları var. Fakat bugüne kadar buraya bazı kargalar gelmiş mürşid olarak. Eğer mürşid-i hakîkî gelseydi, hepsi uyanırdı, hepsi, hepsi! Benim îmânın ve itikadım böyle. Madem ki dinliyorlar ve dinlemeye tahammül gösteriyorlar, mâdem ki tevâzu edip dinliyorlar, çünkü dinlemek de bir tevâzudur, Allah tevâzu edene ve dinleyene mutlakâ nasîb eder. Sen kuyunun taşını görmedin mi? İp yumuşakdır, kuyunun taşı setdir, sürte sürte yer yapar oraya o. Ve nazarda da iş vardır. Nazarı aldı mı iş değişir. Neler gördük biz, ne katı adamlar vardı, Cenâb-ı Allah eritdi onları. "Ben eskiden şöyleydim ama şimdi böyle oldum" dedi. Olur. Bir nazarla yola girer. Yeter ki, dinlesin, dinlemek lutfunu göstersin, dinlemek tahammülünü göstersin. Kendinde varlık gören adam dinlemez, "Ben biliyorum der", kulak arkası eder. A gözümün nûru, cigarayı bırakmak bile ne güç oluyor bizim için. Ki bu cigara anamızın memesinden emdiğimiz bir şey değil. Öyleyse zamanla alışılan ve âbâ u ecdâddan gelen bir âdeti terketmek, gâyetle güçdür o. Ama zamanla mutlakâ terkeder, görüşe görüşe, konuşa konuşa, koklaşa koklaşa.
www.muzafferozak.com