Mürşidin Nazarı

24 Ekim 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Salik

Büyük mürşidlerimizden Erbilli Esad Efendi Hazretleri buyuruyorlar ki :

Tarîkat-ı aliyyede tefeyyüz ve terakkî yalnız ezkâr ve evrâdın kesretine vâbeste olmayıp ihlâs-ı kalbiyye ve  muhabbet-i samîmiyyenin tesîr-i 'azîmi derkâr bulunduğu erbâbınca bedîhîdir. Meşâyih-i kirâmın birisi, "Şeyhin bir nazarı, kırk çileden evlâdır" cümle-i cemîlesini ilâveten nâil-i füyûzât olmak için mürşid-i kâmilin nazar-ı enverlerini dahi medâr-ı tefeyyüz ve terakkî buyurmuşlardır. Şu kadar var ki, o nazarı kazanmak ve o sâyede mağz-ı şerîate nâil olmak için sâlikin evvelâ şerî'at-i mutahharaya kemâl-i itâ'at ve inkıyâdı ve sünnet-i seniyye-i nebeviyyeye ittibâ'ı şart ittihaz olunmuşdur. Zîrâ ma'lûmdur ki, Cenâb-ı Hakk'a itâ'at etmeyen ve evâmir-i şeriyyesini nazar-ı i'tibâra almayan 'âsîler, hiç bir zaman ve mekânda hâdim-i şerî'at olan evliyâullahın manzûr-i nazar-ı 'inâyeti olmaz ve olamaz.

Evet, hak mürşidin nazarı, hâki kimyâ eder, mürdeyi ihyâ eder, mürîdi a'lâ-yı illiyîne yükseltir, doğrudur, gerçekdir ammâ bu nazara uğramak için her şeyden evvel edebe riâyet etmek şartdır. Edebin başı da Allah'ın emirlerine uymak, yasaklarından kaçınmakdır. Allah'ın emirlerine uymayan, yasaklarından kaçınmayan bir sâlik, ne yaparsa yapsın, isterse ağzıyla kuş tutsun, mürşidin ihyâ edici nazarına nâil olamaz.

Mürşid-i kâmilin nazarı insanı a'lâ-yı illiyyîne götürür dedik. Sözümüzün delîli ashâb-ı kirâmdır. Ashâb-ı kirâm hazerâtı Resûl-i Ekrem'in nazar-ı merhameti sâyesinde yücelmişler ve yükselmişlerdir. Ashâb demek Resûlullah'ı gören kişi demek değildir, bilakis Resûlullah'ın gördüğü, rahmet nazarıyla nazar etdiği kişi demekdir. O'nu gören nice şahıslar vardır ki, Resûl-i Ekrem Efendimiz onlara nazar-ı iltifatla bakmadığı için, ashâb-ı kirâmın derecesine nâil olmak şöyle dursun, hiç bir fayda görmemişlerdir. Belki nifakları artmışdır.

Keşf-i cemâl eyledi vech-i sabîh-i şeyh
Açdı nikâb-ı kesreti kavl-i melîh-i şeyh
Îzâh eder işâret veremez kinâyeti
Her dem lisân-ı hâl ile nutk-i sarîh-i şeyh

Listeye geri dön