9 Aralık 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerine Amerikadaki bir sohbetlerinde şöyle bir soru soruldu : "Batı kültüründe bize insanın her şeye muktedir olduğu öğretiliyor, sen her şeyi yapabilirsin deniyor, bu yüzden bu kültürde yetişen bir kimsenin bir mürşide teslîm olması zor, bu konuda ne derseniz?". Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Bir insanın her şeye kâdir olduğunu bildirmek, bunu ona duyurmak ve tattırmak çok mühim bir hâdise. Orası da doğru. Çünkü her insanda bir hazîne var. Her insanda hem maddî hem de manevi bir hazîne var. İnsan, dünyâ yüzünde o kadar büyük bir mevki işgal ediyor ki, bütün mahlûkâtın ekmeli. Bütün mahlûkât-ı ilâhiyyenin en mütekâmili, her şey onun için yaradılmış ve onun emrine verilmiş. Öyleyse "Sen her şeyi yapabilirsin, sende bu kudret vardır" diyen de bir mürşiddir. O da bir mürşiddir. Yani sendeki bulunan o hazîne-i ilâhîyi bildiren zât da bir mürşiddir. Ne var ki, o, dünyevî mürşiddir. Bir de uhrevî mürşid var.
Bu âleme biz isteyerek gelmedik ve bu âlemden isteyerek de gitmiyoruz. Nereden geldik nereye gidiyoruz? Niçin geldik niçin gidiyoruz? Ve buraya getirdikleri vakit bize sormuyorlar, "Seni dünyâya getirelim mi?" diye. Gene buradan bizi götürecekleri zaman da bize sormuyorlar, "gitmek ister misin?" diye. Gene bize sormuyorlar, "Seni insan mı halk edelim, domuz mu, köpek mi, fare mi" diye. Hâl böyle olunca, bizi bu âleme getiren bir kuvvet ve kudret var demekdir. İşte bize nereden gelip nereye gitdiğimizi, niçin gelip niçin gitdiğimizi bildiren ve bizi buraya getiren ve götüren zâtı bize tanıtan zât da manevî mürşiddir.
Efendi Hazretleri buyururlardı ki :
Mürşid görmeyen kimse ölü gibidir. Mürşidin nefesi, İsrâfil'in sûru gibidir, tevhîdi üfleyerek onu diriltir.
Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Mürşid, mürîdini ihyâ eder. Bu âlemde ihyâ etdiği gibi ebedî âlemde de ihyâ eder. Bak, mürşid, irşâddan geliyor, uyandırmak ma'nâsına. Mürşidin insanları, ihyâya ve sıhhate götürmesi lâzımdır.
www.muzafferozak.com