8 Kasım 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri, bir seferinde bu kıssayı anlatdıkdan sonra buyurdular ki :Vaktiyle Bağdad'da, bir âsîyi, işlediği bir çok cürümden dolayı idâma mahkûm edip asmışlar. Halka ibret olsun diye cesedi darağacında sallanırken oradan geçen büyük Allah dostu Cüneyd-i Bağdâdî Hazretlerinin gözü, darağacındaki bu şakîye ilişmiş. Hazret-i Şeyh adamın hazîn âkıbetine müteessir olarak ona nazar-ı merhametle bakmış ve oradan uzaklaşmış. O gece, Bağdâd ilinin ma'neviyyat yönünden ileri gelenleri, yani Hakk'a yakın olan âşıkları ve zâhidleri, rüyâlarında darağacında can veren o adamın afv-ı ilâhîye mazhar olarak cennete girdiğini görmüşler. Hayretle kendisine sormuşlar. Nasıl olmuşdu da, böyle bir şakî, afv-ı ilâhîye mazhar olabilmiş ve cennete girmişdi? İdâm edilen adam, şu cevâbı vermiş : "Haklısınız, ben aslında cennete lâyık bir kul değildim. Darağacında hüküm infâz edilip, cesedim halka ibret için bekletilirken, oradan Hakk velîlerinden Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri geçdi ve hâlime acıyarak bana merhamet nazarı ile bakdı. İşte o zât-ı akdesin merhamet nazarları afvıma ve cennete girmeme sebeb oldu. Allah bana şöyle hitâb buyurdu, "Has kullarım olan velîlerimin merhamet nazarına mazhar olanlara, azâb etmem. Seni, o velînin nazar-ı merhametine bağışladım, afvıma ve mağfiretime lâyık kıldım, gir cennetime" İşte bu şekilde, Hakk'ın lutuf ve keremine nâil oldum".
Evliyâullahın bir tek rahmet nazarı ile, böyle âsîler cennetlik oluverirlerse, ehlullahın elini tutan mürîde ne gibi ilâhî ihsân ve iltifâtlar olacağını senin irfânına terk ederim. Hak mürşidler, serâpâ merhamet olduklarından, kendilerine tâbi' olanları aslâ terk etmezler. Bazı nâkıs bendeler, belki mürşidlerinin sözünü tutmamakla dünyâda sefîl ve rezîl olurlarsa da, âhiretleri mutlakâ mü'emmendir. Çünkü, evliyâullah kendilerine tâbi' olanları dünyâda da âhiretde de terk etmezler.