Mürşidsiz Hakk'a Vuslat Mümkün mü?

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerine Amerika'daki bir sohbetlerinde, "İnsanın Allah'ı aramasında bir mürşide ihtiyaç var mıdır, yoksa insan bunu kendi başına da yapabilir mi?" diye sorulunca buyurdular ki :

Kendi başına da yapabilir ama çoooooook güç. Mürşid yol gösterici demekdir. İnsan nereye giderse, önünde sâlim bir yol gösterici olursa, onu çabuk merkeze, vuslata eriştirir yani gideceği yere götürür onu. Ama yol göstericisi karga olursa, onu götürür bir yere sokar burnunu. Çünkü "er-refîk sümme't-tarîk", evvelâ refîk lâzım, arkadaş. O da mürşiddir. Bak, bütün peygamberlere,  evvelâ Cebrâil geliyor. Bize talîm için o. Demek ki bak peygamberken o, ona bir yol gösterici geliyor. Ama bilen için, bulan için, her zerre bir mürşiddir, insanı Allah'a götürür. Her nefesin sayısınca Allah'a giden yol vardır. "Et-turuku ilallahi bi enfâsi'l-halâik".

Efendi Hazretleri, burada "yol göstericisi karga olursa onu götürür bir yere sokar burnunu" diye işâret buyurdukları meseleyi, başka bir sohbetlerinde daha açık îzâh etmişlerdi. O îzâhı "Kılavuzu karga olanın burnu bokdan kurtulmaz" başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

www.muzafferozak.com