Mürşidsiz Mücâhede Olmaz

29 Kasım 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Tasavvuf

Niyâzi Mısrî Hazretleri, Hazret-i Yûnus'un, "Kerpiç kodum kazana poyraz ile kaynatdım, nedir deyüp sorana bandım verdim özünü" beytini şerhederken buyuruyorlar ki :

Yûnus Emre Hazretleri, kuddise sırruh, bu beytde kendiliğinden riyâzat edenlerin riyâzâtın hâsılını temsîl tarîkiyle beyân ederler. Yani ol hemân poyraz ile çamur kaynatup yemek ve yedirmek gibi olur.  Zîrâ bir kimse kendi her ne yerse isteyene andan verir. Pes imdi, poyraz ta'âmı pişirmek değil belki dondurur. Farazâ olduğu takdîrde çamur yenmeğe yaramadığı gibi bunun gibi riyâzâtdan gıdâ-yı rûh hâsıl olmaz. Hâsıl olmayıcak, ma'rifetullah ve ilhâmât-ı rabbâniyye ve vâridât-ı ilâhiyye hâsıl olmaz. Ne gıda, belki çamur yeseler cisimleri mermer olur. Mermer, hod ahvâli ma'lûm. Çamur yiyenlere maraz-ı cism hâsıl olduğu gibi, belki o günâ riyâzâtdan maraz-ı kalb hâsıl olur ki sû-i hulk ve vesvese-i şeytâniyye ve efkâr-ı fâside misillilerdir. Bunlar mühlike-i kalb ve rûh ve sırrdır. 
Poyraz ile dediği mâye-i Muhammediyye ve telkîn-i mürşid  olmadığına işâredir. Bir misâli de bu ki kış günlerinden bir meyve zuhûr etmez. Pes imdi, indîce soğuk mücâhede ile nesne hâsıl olmaz. İmdi, mürşidin nefsi ateşinden telkîn çakmağı ile tâlibin kalbi kavına bir kıvılcım yetişmez ise, yâhud tâlib kümmelînin nazar-ı billûruna kendini teslîm-i tâmm ile mukâbil kılmazsa, emeği hebâdır, her ne kadar sa'y iderse zâyi'dir,  ol ateşi bulup ciğerini tabh idemez. Nitekim yüzünü ocağa dönmeyen, her ne kadar üfürse, ocağı yakamaz ve ta'âmı pişiremez. Ve lâzım gelir ki çamur yiye. Pes imdi bunun emsâli kimseler, çamur yerler ve kendilerine muhtâc olanlara çamur yedirirler. Ve âkıbet ilhâda düşenler ekseriyâ bunlardan zuhûr eder. Allahu Teâlâ saklaya. Bir ehl-i sülûk bunlardan birisine sataşırsa, kar gibi soğutup buz gibi dondurur. Sülûk ehline bunun gibi soğuk nefeslilerden ihtirâz lâzımdır. Azîz'in bu beytden murâdı, tâlibi indî mücâhededen men'dir. Ve bunun emsâli kimselerle mukârenetden tecrîd ve begâyet ihtirâz gerekdir ki selâmet bula. 

Şimdilerde çok duyuyoruz, şâhid oluyoruz, bir mürşide bağlanmadan kendi kendine zikirler çeken, virdler okuyan pek çok kimse var. Hattâ "Ben halvete gireceğim" diyenlere bile rastlıyoruz. Yukarıda izâh olunduğu gibi, bu işler indî olarak yapılırsa, bir netîce alınmaz. Emekler boşa gider. Daha kötüsü, bu gibi kimselerin âkıbetleri hayr olmaz. Kendi kendine mürşidlik yapmak, kendi kendine doktorluk yapmak gibidir. Hangi ilacın hangi dozda alınması gerekdiğini hasta bilmez, doktor bilir. Eğer hasta, kafasına göre ilaç alırsa, hastalıkdan kurtulmak şöyle dursun, kendi kendisini helâk etmiş olur.

Kerpiç kodum kazana poyraz ile kaynatdım
Nedir deyüp sorana bandım verdim özünü



Listeye geri dön