Mûsıkînin İnsanlara Tesîri

14 Şubat 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri, 1982 senesindeki Amerika seyahatinde katıldıkları bir TV programında, beraberindeki güzel sesli ve mûsıkîye âşinâ hafız efendilerden birine hoş âvâz ile bir ezân okutturup, arkasından diğer hâfız efendiye makâmât ile Kur`ân-ı Kerîm tilâvet ettirdikden sonra buyurdular ki :

Diyâr-ı İslâm'da günde beş vakit, bu ezân-ı Muhammedî okunur. Gene beş vakit Kur`ân-ı Kerîm bu şekilde câmilerde terennüm edilir. Müziksiz "gel" demek mi güzel, müzikle çağırmak mı güzel? Ezan, Allah'ın davetini, mü'minlere mûsıkîyle davet ediyor. "Gel" diye bağırsa, hiç bir tesîri olmayabilir. Mûsıkîyle olunca insanlar üzerinde büyük tesîri oluyor. Ve bâhusûs sabah namâzında, güneş doğmadan bir saat evvel sabah ezanı okunur ki, halk uykuda, çirkin bir sadâ ile bağırılsa halk korkar. Halbuki onu okşayarak, onların gönüllerini hoş ederek, onları mûsıkîyle ne yapar, kaldırır ve Allah huzûruna çağırır.

Mûsıkî bir şaraba benzer, girdiği kabın şeklini alır. Onun için ilâhî müzikler rûha hitâb eder, şehvânî müzikler nefse hitâb eder. Nasıl ki bir kaba dökülen şarabı, o kap kendi şekline çeviriyorsa, mûsıkî de insanlar üzerinde bu tesîri yapar. Yani henüz pişmemişler, şehvânî olarak anlarlar, pişenler, yetişenler, onlar da, rûhânî olarak kabûl ederler.
Ve aynı zamanda bizim Osmanlı diyârında, vaktiyle Osmanlı zamânında, 17. asırda ve 16. asırda akıl hastalarını mûsıkîyle tedâvî etmişlerdir. Ben bu Amerikan devletine bunu ben tavsiye ediyorum. Akıl hastalarını şifâyâb etmişdir.  
Hindistan'da vahşî hayvan olan yılanı bile mûsıkîyle oynatıyorlar, insanlara tesîri elbet ki inkâr edilmez.
Nağme bir mantık-ı rûhânîdir
Nağmenin lezzeti vicdânîdir
Cân-fezâdır nefes-i insânî
Dil-rübâdır nağam-i rûhânî
www.muzafferozak.com
Listeye geri dön