Müstakîm Ol

Allah dostlarına tâbi' ol. Nefsini ıslâh edegör. Hakk'a sâdık bir kul ol. Dâimâ istikâmet üzere bulun ve doğrulukdan hiç ayrılma. Unutma ki, müstakîm olana, kerâmet sırrı bahşedilir, müstakîm olanın başına velâyet tâcı konulur. Müstakîm olursan, kendi özünü bilirsin. Kendi özünü bilen, Rabbini de bilir. Kendi özünü bulan, Rabbini de bulur. Rabbini bulan, Rabbi ile olur, Hakk ile Hakk olur, "ف۪ي مَقْعَدِ صِدْقٍ عِنْدَ مَل۪يكٍ مُقْتَدِرٍ fî mak'adi sıdkin 'inde melîkin muktedir" âyetinin sırrına mazhar olur yani kâdir-i mutlak olan Allah'ın indindeki makâm-ı sıdk'a erişir, o makâmda karâr eder. Bu makâma erenin, sözü Hakk, özü Hakk, gözü, kulağı, eli ve ayağı Hakk ile olur. Böyle olanların, vücûdları binâ-yı ilâhî, kalbleri taht-ı rabbânî olur. Böylece "الرَّحْمَنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى er-Rahmânu 'alel 'arşistevâ" sırrı zuhûr eder ve Allah Sübhânehû ve Telâlâ, mekândan ve zamandan münezzeh olarak, arş-ı hakîkî olan mü'minin sadrına istivâ eder. İşte o zaman halîfetullah olursun ve âdemiyyet sırrına erersin. Âdem aleyhisselâma esmânın tamâmı öğretildiği gibi sana da esmânın cümlesi bildirilir. Hattâ esmâda da kalmazsın, müsemmâya erersin.