3 Ocak 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Bir kalbe takvâ yani Allah korkusu girerse, o kalbden muhabbetullah ve Allah'a kurbiyyet neş'et eder. Allah bir kulu sever de onun kalbine tecellî ederse, önce onu müttekîler zümresine alır. "Allah beni seviyor mu sevmiyor mu?" diye düşünecek olursan yaptığın işlere bak. Bugüne kadar geçirdiğin günleri bir düşün bakalım. Amel defterlerini karıştır bak, bugüne kadar Allah'a yarar ne iş yapdın? Dîne ne hizmet etdin? İnsanlığa ne faydan dokundu? Beşeriyyete ne gibi bir hizmetin var? Ya da ne gibi zararlar verdin? Ne gibi günâhlar işledin? Kimlerin kalbini kırdın? Kimlerin hakkını yedin?
Kullar senin günâhlarının ancak onda birine, yüzde birine belki de binde birine vâkıf olabilirler ama Allah hepsini görür, hepsini bilir. Çünkü Basîr O, Habîr O, Muhît O, sana senden yakın O. Kim O? Allah Celle Celâluhû Hazretleri. Bizi O vâr etti, O yok edecek, sonra yeniden diriltecek, sonra bizi huzûruna alacak, bu kısa hayâtın hesâbını bizden soracak. Öyleyse "حَاسِبُوا أَنْفُسَكُمْ قَبْلَ أَنْ تُحَاسَبُوا hâsibû enfüseküm kable en tuhâsebû" yani Allah seni hesâba çekmeden önce sen kendini hesâba çek. Amel defterlerini bir bir karıştırıp bak da Allah korkusuyla tir tir titre!