Muzaffer Efendi Hazretlerinin Cenâzesinde Gönenli Mehmed Efendi'nin Tezkiyesi ve Duâsı

14 Şubat 2018 tarihinde yayınlanmıştır.

Dua
Esselâmu aleyküm!

Allah te'âlânın takdîriyle, şu mübârek günde, inanana inanmayana ders verecek, çok muteber bir sahne. İnanan da inanmayan da boyun eğmek mecbûriyetinde. Hattâ bu hâli görüp de hâlâ inanmamakda devâm edenler olursa çok yazık kendilerine.

Siz kıymetli kardeşlerimizin, şu mübârek meclise, şu güzel toplantıya koşmanız, ma'nevî, ilâhî bir duygu, ma'nevî bir da'vete icâbet buyurdunuz. Belki yüzlerce senedir günâhkâr olanlar, bu meclisde bulunurlarsa affolunacaklardır. Çünkü Rabbimiz Celle Celâluh Hazretleri "Üç kulum bir araya gelse, üçünün günâhı da birbirinden yükselse, üçü birden bana "Yâ Rabbi" dese, onları affetmemeye utanırım" buyurmuşdur. 

İşte kardeşlerim! Muhterem bir üstâd, kıymetli bir arkadaş, senelerce kendi zâviyesinde dînî gayretini göstererek, millet ve memlekete hizmet etme yolunu tutmuş, şâyân-ı şükrân hizmetlerde bulunmuşdur.

Kardeşlerim! Biliyorsunuz her işin kendine göre bir kolaylığı ve zorluğu vardır. İnsanlar arasında, mes'elelerde, çeşit çeşit işlerde, zorluklar meydâna gelir. Bu arkadaşımız, bütün zorlukları yenerek, o mübârek zâviyede kendisini dinletmiş, kendisiyle konuştuğumuz zaman da, (sesi titreyerek) "Ben bu kadar yapabiliyorum, ben bu kadar yapabildim" demişdir. Allah şefâ'atlerine nâil etsin.

"Mevtü'l âlim ke mevtü'l âlem" buyurulmuşdur. Âlimin ölmesi âlemin ölmesi gibidir. İşte görünüyor!
O'na tâbi' olanlar, O'nun yanında bulunanlar fenâlık edemez, fenâlıklardan vazgeçmişlerdir, geçerler. Allah yolunda bulunanlar, insanların aleyhinde olamazlar. Hamdolsun ki Fâtih hazîresinde bulunan siz kıymetli kardeşlerimiz hepiniz Rabbü'l-âlemine söz vermişsiniz, Muhammed Mustafâ'nın yolunu tutmuşsunuz, ömrünüz boyunca, beşeriyyete hizmet etmek gâyesindesiniz. Allah kabûl etsin.

Kardeşlerim! Görüyorsunuz dünyâ ahvâlini. Dünyâ ne kadar karmakarışık bir yer, ne kadar kavgalar şamatalar, ne kadar haksızlıklar var. Tabii bu haksızlıkların hesâbının görüleceği bir yer var. Ona da Cenâb-ı Hakk mahşer diye buyurmuş ve bizi oraya çağırıyor. 

İşte şimdi aramızdan ayrılan bu kardeşimiz, bütün İstanbullular nâmına, bütün ulemâ-yı islâmiyye nâmına, hepimizden selâmlar götürecek Resûlullah'a, bütün ashâb-ı kirâma, Fâtih'lere, bütün selâtîn-i mâzîye, bütün erenlere, Azîz Mahmûd Hüdâyî Hazretlerine, diğer evliyâullaha, huzûr-ı peygamberîde bulunanlara. Yemen ellerinde Üveys el-Karânî, neler çıkmış meydâna. Bütün evliyâullah, elhamdülillah, sizden selâm bekliyorlar, sizden haber bekliyorlar. Ey mübârek arkadaşımız! Bizden selâm götür erenlere. Bizden selâm götür Peygamber'e. Bizden selâm götür bütün iyilere. Biz de unutma her yerde.

Yâ Rabbe'l-âlemîn! Şu kıymetli kardeşimizi bugün şu kıymetli cemaat arasında uğurluyoruz.

Bismillah.Âmîn. Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm. Sübhânellezî halakal mevcûdât ve bi yedihel mülk ve ce'ale lekümüs sem'a vel ebsâra vel ef'ideh kalîlen mâ teşkurûn. Sübhânellezî kâlallahu teâlâ tebârekellezî bi yedihel mülk ve hüve 'alâ külli şey'in kadîr. Sadakallahul azîm.

Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz de hadîs-i âlîlerinde "kefâ bil mevti vâizen" buyurdu. Yâ Rabbi! Bu bizi uyaracak kadar büyük bir hâdise. Bu hâdisede de gayreti olan kardeşlerimiz, buraya toplananlar, uzakdan yakından gelenler, bu güzel hâli koruyanlar, vatan millet nâmına hayırlı olmasını umanlar, hepimizi mağfûrîn zümresine ilhâk eyle. 
Biz bu kardeşimizi ve burada bulunan müslüman kardeşlerimizi, şurada yatan bayrağımıza bürünmüş bir vatandaşımızı, hepimiz buradan ayrılanları uğurluyoruz. Peygamberimiz buyurmuş ki, "İçinizde âhirete gidenleri uğurlayan var mı?" Elhamdülillah. Bu da bizim için en büyük kazanç. Belki buradan yeni dünyâya gelmiş gibi hiç günâhsız ayrılacaksınız. Elhamdülillahi teâlâ.

Yâ Rabbe'l-âlemîn ve yâ Mücîbe's-sâilîn! Gidenlere rahmet, kalanlara selâmet, biz âhiret yolcularını uğurluyoruz, el birliğiyle onlara güle güle diyoruz, gittikleri yerler cennetler olsun yâ Rabbi! Firdevs-i a'lâ makâmları olsun. Muhammed Mustafâ huzûrunda bulunsunlar. Geride kalanlara da sabırlar ihsân eyle. Münkereynin soracak oldukları sorulara cevâba muktedir olsunlar. 

Azîz milletimizi, senelerce dünyâ üzerinde her tarafa, muhârebe sahalarına, Ka`betullah'a, azîm cemâatler gönderen bu Türk milletini, çeşit çeşit korkulardan, çeşit çeşit tehlikelerden yıldırma yâ Rabbi. Bize bugünlerimizi arattırma yâ Rabbi. Askerimizi, ordumuzu, yerimizi, yurdumuzu, ırzımızı, nâmûsumuzu sana emânet ediyoruz, kudretinle muhâfaza eyle yâ Rabbi.

Bu kardeşlerimizi uğurlayan kıymetli cemâatı da hayırlı ömürlerle muammer eyle, hayırlı rızıklarla merzûk eyle. Evlâdlarımıza hidâyet eyle. Milletimize se'âdet ihsân eyle. Âmin diyen şu kardeşlerimizi de peygamberimizle şerbetler içenlerden eyle. Söz tamamlandığı zaman buyrun "Eşhedü en lâilâheillallah ve eşhedü enne Muhammed abduhû ve resûluh" diyerek çene kapamayı cümlemize nasîb eyle.

Şu kıymetli meclisimizde, İstanbul'umuzun kıymetdâr müftü efendileri ve dîn adamlarımız hepsi hazır bulunuyorlar, bütün milletimizle birlikte uğurluyoruz bu yolcuları. Gittikleri yerler cennetler olsun yâ Rabbi. Âmîn diyen kardeşlerimizi de her türlü kederlerden sâlim eyle. Yâ erhamerrâhimîn. Bi hürmeti tâhâ ve yâsîn. Ve selâmün 'ale'l-mürselîn. Ve'l-hamdülillahi rabbi'l-âlemin. Fâtihâ.


www.muzafferozak.com


Listeye geri dön