Muzaffer Efendi Hazretlerinin İkinci Defa Askere Gidişi

7 Temmuz 2018 tarihinde yayınlanmıştır.

Askerlik
Muzaffer Efendi Hazretleri, askerlik bitirip İstanbul'a döndükden iki hafta kadar sonra tekrar askere çağrılmış. Tabii o yıllar İkinci Dünya Savaşı yılları olduğu için Efendi Hazretleri gibi iki defa askerlik yapanlar pek çokdur. Efendi Hazretleri bu ikinci celbin hikâyesini şöyle anlatmışlardı :
Askerden geldim, dükkanı açdım. İki hafta sonra bir rüyâ gördüm. Rüyâmda bir şehre vardım, o şehir yıkılmış, şehrin içerisinde yalnız bir türbe duruyor, bir kubbesi var. O yatırı ziyârete gidiyorum, içeri girerken korkuyorum. Kabrin içindeki zât bana "Ne korkuyorsun, yakında bana geleceksin" diyor. Sabah kalkdım, "Bu rüyâya göre bize ya âhiret yolculuğu ya da dünyâ yolculuğu var" dedim ve rüyâmını hanıma anlatıp "Benim şuraya şu kadar buraya bu kadar borcum var, şuradan da bu kadar alacağım var, sakın beni borçlu yatırma" dedim. Hanım "Aman canım, alt tarafı bir rüya, aldırma" diyerek beni tesellî etti. O sabah dükkanı açdım. İzmirli bir Mustafa Dayı vardı, Hisar Camisinin önünde kitap satardı, zaman zaman gelir benden kitap alırdı, o geldi. Mustafa Dayı, kitaplara bakar, beğendiklerini alırdı. O kitaplara bakarken iki kişi daha geldi. Onlara "Efendiler! Bu müşterinin işi uzun, siz ne istiyorsanız söyleyin, sizin işinizi halledeyim" dedim. Onlar, "Ziyanı yok, o işini bitirsini biz bekleriz" dediler. Bir saat, bir buçuk saat geçdi, beklemekden sıkıldılar ve bana "Sen kaçlısın?" diye sordular. "Ben otuzikiliyim" deyince "Sen askersin, ihtiyata gideceksin" dediler.
Buradan Çerkeş'e gittim. Hakîkaten rüyâda gördüğüm şehre vardım. Zelzeleden Çerkeş yıkılmış, enkazdan ölüleri çıkarıyorlardı. Aynen rüyâda gördüğüm gibi ortada bir kubbe duruyordu. O türbeyi ziyârete gittim ve kubbeden içeri girerken "Hazret, korkmadım, geldim" dedim ve bir Sûre-i Mülk okuyup o veliyyulahın rûhuna bağışladım.
Sonra beni karargâha götürdüler. Mesleğimi sordular. "Hocayım" dedim. "Mekteb hocası mısın?" diye sordular, "Hayır, sarıklıyım" dedim. Kurmaylar "Bu adamı ne yapalım?" diye düşündüler. Sonra "308 numaralı hastahânenin imamı yok, imam arıyoruz bulamıyoruz, oraya imam ta'yîn edelim" dediler ve beni o hastahâneye imâm ta'yîn edip Çankırı'ya gönderdiler. Askerliğimi orada bitirdim.
www.muzafferozak.com

Listeye geri dön