Naim Bey'in Rüyâsı

17 Temmuz 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

Rüya
Naim Bey, Osmanlının son devrinde yetişmiş büyük âlimlerimizdendir. Kendisi aynı zamanda ilmiyle âmil, fâdıl, kâmil bir insandır. Hattâ tarîkat-ı aliyyeye intisâbı da vardır. Şeyhi aynı zamanda kayınpederi olan Fâtih Türbedârı Amiş Efendi Hazretleridir. Ömrünü ilme vakfetmiş olan bu zât, bir çok eserler vermiş, talebeler yetiştirmiş ve bu ümmete büyük hizmet etmişdir. Hocaefendinin en kıymetli eseri Sahîh-i Buhârî şerhidir. Bu eserin sâdece mukaddimesi bile onun derece-i ilmini göstermeye kâfîdir. Maalesef bu şerhi tamamlamaya ömrü vefâ etmemişdir. Naim Bey, bu eseri yazmaya başladığı zaman 
kendisinde bir takım hastalıklar ortaya çıkınca, eseri ikmâl edip edemeyeceğini merâk edip, istihâre etmiş. Rüyâsında Peygamber Efendimizi görmüş, Efendimiz, Fâtih Camiinde namaz kıldırıyor, Naîm Bey de ilk safda. Efendimiz birinci rekâtı kıldırıp ikinci rekâta kalkdıkdan sonra geri dönmüş ve Naîm Bey'e enfiye ikrâm etmiş. Rüyâ bu kadar.

Naim Bey, âlim adam, kâmil adam ammâ rüyâ tabîri her babayiğidin harcı değil. O kadar ilmiyle, irfânıyla bu rüyânın ne ma'nâya geldiğini anlayamıyor ve rüyâsını tabîr etdirmek üzere bir muabbir arıyor. Galatasaray Lisesinden meslekdaşı ve arkadaşı olan, meşhûr Celâl Ökten Hoca'ya danışıyor. O da, o vakitler Cerrâhî Âsitânesinde Postnişîn olan Fahreddin Efendi Hazretlerini tavsiye ediyor, "Rüyâ tabîrinden en iyi o anlar" diyor. Naim Bey, rüyâsını bir vâsıta ile Hazret-i Şeyh'e bildirince, Efendi Hazretleri, "Maalesef ömrü vefâ etmeyecek, eseri bitiremeyecek. Fakat siz bunu kendisine bu şekilde söylemeyiniz, üzülmesin" buyurmuşlar. Hakîkaten de Naim Bey eseri üçüncü cilde kadar getirebilmişdir. Ve vefâtı da namazda vukû bulmuşdur. Öğle namazını kılarken, secdede vefât etmişdir.
Listeye geri dön