26 Eylül 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Hemen gencimiz ve ihtiyarımız, orta yaşlımız, çocuğumuz, hepimiz tövbe istiğfâr ederek, Allahu Teâlâ Hazretlerinin yoluna baş koyalım. "Kalbim temiz", "Beş vakit namazda ne varmış", "Sofuların namazı var bizim niyâzımız var" demeyelim. Bu yanlış bir yoldur. Kılamasan bile, "Eyvah! Ben niye kılamıyorum" diye ağla. Ağlayamazsan "Niye ağlayamıyorum" diye ağla.
Hem kılmıyor, hem kılanı tahtie ediyor, hatâlandırıyor, öyle yapma sakın ha! Âkıbetin iyi olmaz. Kılamıyorsan, "Ben niye kılamıyorum, Allah beni niye huzûruna kabûl etmiyor" diye ağla. Çünkü namaz kılmayan bir kimse huzûrullaha kabûl edilmiyor demek ki. Bu bir huzûrdur ve davetçisi de Hazret-i Allah'dır ve minâresinde müezzinin ağzıyla Allah kullarını huzûruna davet eder. Sen kulken sevmediğini huzûruna almıyorsun da, Allah sevmediğini huzûruna alır mı?
Her yerde huzûrdayız ama câmide bir husûsiyyet vardır. Câmide, mescidlerde, Allah'a secde edilen yerlerde, bir husûsiyyet vardır. Buraya giriyorsun, Hakk Teâlâ'nın sana karşı olan bir muhabbeti olduğunu bilmen lâzım. Bunu fırsat bil ve Rabbinin önünde secde eyle, Allahını tesbîh et. Dilinde Allah'ın esmâsı, kalbinde Allah'ın sevgisi ve muhabbeti olsun.
www.muzafferozak.com