Namazdan Lezzetli Bir Şey Yokdur

"Efendi biz beş vakit kılamıyoruz". Allah kılmayı nasîb etsin, o zevki versin Allah. Namazdan lezzetli bir şey yokdur, çünkü mü'minin mi'râcı namazdır. Bir kimse namazdan zevk almazsa, bil ki hastalığı vardır onun kalbinde, marazı vardır, kalb marazına uğramışdır. Namaz mü'minin mi'râcı. Hakk ile sohbetdir. Allah cihetden münezzehdir, namaz kılana tecellî eder. Fazla söyleyemiyorum, kelime yok çünkü. Yani yirmi sekiz harfle bu tarîf olunmaz, yirmi sekiz milyon harf olmalı, tarîf etmek için. Gören bilir, tadan bilir, koklayan anlayabilir yani. 

Ey mü'min! Namazı ihmâl etme sakın hâ! "Efendim işte tekâüd olacağım inşaallah, istikbâlde başlarım". Sakın hâ! Hemen tövbe istiğfâr! Evvelâ tövbe sonra ibâdet Allahu Teâlâ Hazretlerin. Sakın hâ! Ensende dolaşıyor Melekü'l-mevt'in kılıcı, ne vakit gideceğimiz malûm değil. Görüyorsun ki, akşamdan sıhhatli bir adam, sabahleyin cenâzesini kaldırıveriyoruz. Bir de bakıyoruz ki, aylardan beri yatıyor, başındaki onu tedâvi eden doktor ölüyor bu sefer. İbret için söylüyorum. 

Onun için hemen tövbe istiğfâr Allah'a! Sakın kötülük yapma! Zerre kadar kötülükden, Allah'ın rızâsı olmadığı, Peygamber'in incindiği kötülükden kaçın! Zâhir oldu, unutdun yapdın, istiğfâr et Allah'a, tekrar Allah'a sığın. Allah'ın rahmeti gâyetle genişdir. Şirkden gayrı istediği günâhı affedebilir, şirkden gayrısını. Ama mü'mine lâyık olan, günâhın küçüğü büyüğü değildir, Allah'a isyândır mesele. Onun için küçük günahlardan da kaçınmak lâzım gelir. Bu günâh-ı kebâirdir, bu günâh-ı segâirdir diye ayırmamalı.