Namlı Bir Kabadayı Nasıl Dize Geldi?

22 Mart 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Ehlullah
Geçenlerde "Allah'a itâat eden kişiye cümle mahlûkât itâat eder" hakîkatine bir misâl olarak Efendi Hazretlerinin lutfettiği bir menkıbeyi yazmışdık. Büyük Allah dostu Hasan Sezâî Hazretlerinin bu menkıbesinde azgın bir mandanın nasıl olup da birden sâkinleşerek boynunu büktüğünü ve Hazret'in emrine râm olduğunu anlatmış idik. Yine bir misâl olarak, Resûl-i Ekrem Efendimizin Yemen'e vazîfeli olarak gönderdiği bir sahabînin sahrâda karşısına çıkan arslanın nasıl kuzu gibi olduğunun hikâyesini nakletmiş idik.

Vahşî hayvanları bile dize getiren bu manevî kuvvet, elbette insanlara da tesir eder ve gerçek mürşidlerin asıl hüneri de budur. Bu manevî kuvvet sâyesinde, henüz hayvâniyyet mertebesinde olup da vahşî bir hayvan gibi sağa sola zarar veren insanlar, süt dökmüş kediye dönerler, kuzu gibi olurlar. Bu hususda bizzat şâhid olduğum bir hâdiseyi anlatacağım.

Efendi Hazretlerinin arkadaşlarından birinin oğlu her nasılsa yoldan çıkarak namlı bir kabadayı hâline gelmişdi. Son derece efendi bir insan olan babası, ne yaptıysa bir türlü oğlunu yola getirememişdi. Yıllarca çabaladıkdan sonra herhalde ümîdini de kesmişdi. Herkesin şerrinden korktuğu bu kabadayı, bir gün nasıl olduysa Efendi Hazretlerinin nazarına uğradı ve o azgın adam birdenbire kuzu gibi oldu. Efendi Hazretlerinin himmetiyle tövbekâr olan bu kabadayı, eski âlemini terk ederek, namazını kılan, orucunu tutan bir insan hâline geldi. Başda babası olmak üzere onu tanıyan herkes hayretler içinde kaldılar.

Yeri gelmişken şu mühim ölçüyü de verelim. Bir kimsenin gerçek bir mürşid mi sahtekâr bir adam mı olduğunu bu ölçü ile de anlayabilirsiniz. Eğer halkın şerrinden çekindiği bir takım kimseler o zâtın önünde kuzu gibi oluyorsa bilin ki o zât hakîkî bir mürşid ve Allah dostudur. Yok eğer hiçbir tesiri olmuyor, azgınlar azgınlıklarına devam ediyorlarsa bilin ki o kişi gerçek bir mürşid değil, olsa olsa mürşidlik taslayan bir sahtekârdır.

Göreyim dersen eğer tevhîdde pinhân kendisi
Demesi lâzım değil tevhîdde 'ummân kendisi
Dil ile şerh olması imkân değildir Hakk bilir
Besmele başındaki noktada a'yân kendisi
Ârif-i billahı gör sırr-ı ilâhîdir özü
Dört kitâbın ma'nâsı âyât-ı Kur`ân kendisi

www.muzafferozak.com
Listeye geri dön