2 Şubat 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri, Amerika'daki bir sohbet meclisinde yeğeni Hâfız Kemal Bey'e hitâben, "Sen de burada teybe bir Na't-ı Mevlânâ oku" buyurdular. Hâfız Kemâl Bey, "Bunlarda Kâni Karaca'nın kaydı var, onu dinliyorlar" deyince, "Bir de senin bulunsun, ne zarar edersin" buyurdular ve sonra şöyle devâm etdiler :
Kânî'den nasîbi olan Kânî'den öğrenir, senden nasîbi olan senden öğrenir. Böyle şeyler nasîbledir. Nice evliyaullah gelmişdir, bakarsın adam ona intisâb edip adam olmaz, ufak bir tekkenin şeyhine gelir, onun elini tutar, feyzi ondan alır. Çünkü onun kısmeti onda. Yaa!
İmâm-ı Azam'ın annesi bile öyle söylemiş İmâm-ı Azam'a. "Kalk beni götür imama, bir mesâil-i fıkhiyye var, soracağım" demiş, mahalle imamına. Düşmüş önüne İmâm-ı Azam götürmüş mahalle imamına. "Annemin bir müşkili var" demiş. Mahalle imamı şaşırmış, "Yâ İmâm, senin karşında ben nasıl söz söylerim" filan demiş. İmâm-ı Azam, "Nene lâzım, sen söyle. Nasîbi senden onun. O beni hâlâ kundakda görüyor" demiş.
www.muzafferozak.com