6 Ocak 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Harb açılacağı vakitde demiş ki Râgıb Paşa, Sultân Mustafa Hân'a, onun sadrazamı Koca Râgıb Paşa'dır, "Pâdişahım Osmanlı ordusu, arslandır ama ihtiyarlamışdır" demiş. Yani harbe kudretimiz yok filan demeğe kalkmış. "Mermi yerine top arabalarından altun atsak, tükenmez altunumuz" demiş pâdişah. Hazîne öyle dolu o zaman, çok zengin devlet.
Bizim zaafımız ve mağlûbiyetimiz ve yıkılmamız, yüz senelik hâdise yani son asırdır, 19. asırdır. Onlar buhar makinalarını keşf etdiler. Biz harbden başımızı kaldıramadık, hepsi bize çullandılar, sebeb-i illeti bu.
En büyük kabahat de Sultan Mahmud'un kabahatidir. Beni affetsin rûhâniyyeti. Yeniçeri'yi kaldırınca, bütün sanat bizim elimizden çıkdı. Bütün sanatkârları öldürdü, bütün sanat elimizden çıkdı gitdi, bir şey kalmadı bizde. Biz topumuzu kendimiz döküyorduk, gemimizi kendimiz yapıyorduk, filan filan, hepsi bu şekilde. Öldürünce bunları, hiç bir şey yok. Avrupa'dan top alacağız, Avrupa'yla harb edeceğiz. İş buna döndü. Yanlış yola götürdüler Sultan Mahmud'u. Çok güzel bir adam. Çok iyi niyetli, hüsn-i niyetli, vatan için, fakat yanlış yola götürdüler. O Hâlet Efendi vardı, bir tâne Hâlet Efendi, mevleviyyeden, Hâlet. Neyse.
Her şeyin bir eceli vardır, bizim de ecelimiz öyle gelmiş. Yeniçeri kesilince bütün ustalar onlarda. Ve devşirme değildi artık Yeniçeri, devşirme kalkmışdı, hepsi Türk çocuklarıydı başdan aşağı. Fakat pâdişah o kadar kızmış ki Yeniçeriler'e. İkide birde ikide birde ayaklanıyorlar diye. Ayaklandırıyorlar zavallıları. Onların bir şey bildiği yok. Ayaklanıyorlar diye yapıldı bu iş. Ayaklandırdılar. Sanatkarların hepsini kesmiş, öldürmüş. Hattâ işi o kadar ileriye götürmüşler ki, mezarlıkda bir taş bile kalmamış, Hiç Yeniçeri taşı yokdur mezarlıkda. İki tâne kalmış Silivrikapı'da. Taşları bile kırdırmış, o kadar kızmış.
Târihden ibret almayan târihe ibret olur.
www.muzafferozak.com