Nazargâh-ı Ümmetde Gencîne-i Vefâsın

29 Ekim 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Resulullah
NA'T-I ŞERÎF
ve
ÎZÂHI

Nazargâh-ı ümmetde gencîne-i vefâsın
Güzergâh-ı rahmetde âyine-i safâsın
Hazergâh-ı zulmetde lem'a-i ıstıfâsın
Sen Ahmed ü Mahmûd ü Muhammed Mustafâ'sın

Habîb-i Kibriyâ Muhammed Mustafâ  aleyhisselâm ümmetinin Hakk yolunda rehberidir. İnsanları şirkin zulmetinden tevhîdin nûruna, cehâletin karanlığından ilmin aydınlığına, gafletin karanlığından irfânın nûruna eriştiren O'dur. Ümmetinin gerek dünyâda gerek âhiretde şefâ'atçisi de O'dur. Öyleyse en çok medhedilmeye lâyık olan O'dur. Bu yüzden en meşhûr isimleri Ahmed, Mahmûd, Muhammed ve Mustafâ'dır. O, ne kadar medhedilse azdır.

Gâhi "bedri'd-dücâ"sın gâhi "şemsü'd-duhâ"sın 
Lisân-ı ilâhîde sen "Yâ-Sîn" ü "Tâ-Hâ"sın 
Rehnümâ-yı rehâsın mâverâ-yı sehâsın 
Sen Ahmed ü Mahmûd ü Muhammed Mustafâ'sın

Şirk ve cehâletle kararmış dünyâyı mehtâbın karanlık geceyi aydınlatması gibi aydınlatan  O'dur, bütün insanlığı îmân ve irfân nûruyla güneş gibi aydınlatan ve kıyâmete kadar aydınlatacak olan da O'dur. Cenâb-ı Hakk, O'na Yâ-Sîn ve Tâ-Hâ gibi keyfiyeti bizce mechûl çok özel isimler de vermişdir. Kurtuluş yolunun rehberi de O'dur, cömertliğin zirvesi de O'dur. Öyleyse en çok medhedilmeye lâyık olan O'dur. Bu yüzden en meşhûr isimleri Ahmed, Mahmûd, Muhammed ve Mustafâ'dır. O, ne kadar medhedilse azdır.

"Küntü kenz"in sırrına ârif ü âşinâsın 
"Lî me'allah" bezminde ma'rûf u rûşenâsın 
"Le 'amruke" ahdiyle şâyeste-i senâsın 
Sen Ahmed ü Mahmûd ü Muhammed Mustafâ'sın

Hakk'ın esmâ ve sıfatı O'nunla zâhir olmuşdur, mir'ât-ı Hakk O'dur, Allah'a en yakın olan da O'dur, Kur`ân'da "Le amruke" âyeti gibi nice âyetlerle medhedilen de O'dur. Öyleyse en çok medhedilmeye lâyık olan O'dur. Bu yüzden en meşhûr isimleri Ahmed, Mahmûd, Muhammed ve Mustafâ'dır. O, ne kadar medhedilse azdır.

"Habîb-i Kibriyâ"sın "hâtemü'l-enbiyâ"sın 
Nûr-i çeşm-i asfiyâ kıdveti'l-evliyâsın 
Melce-i fukarâsın enîs-i zu'afâsın 
Sen Ahmed ü Mahmûd ü Muhammed Mustafâ'sın

Hakk'ın sevgilisidir, peygamberlerin hem sonuncusu hem de serdârıdır. Allah dostlarının önderi ve sâlih kulların pek kıymetlisidir. Hakk yolunda yürüyenlerin sığınağı da O'dur, zayıfların, düşkünlerin, mazlûmların, yoksulların yardımcısı da O'dur. Öyleyse en çok medhedilmeye lâyık olan O'dur. Bu yüzden en meşhûr isimleri Ahmed, Mahmûd, Muhammed ve Mustafâ'dır. O, ne kadar medhedilse azdır.

 "Şefî'-i rûz-i cezâ" hem "sâhib-i livâ"sın
"Mahkeme-i kübrâ"da düstûr-i mu'allâsın 
AŞKÎ kuluna rahmet cânından da evlâsın 
Sen Ahmed ü Mahmûd ü Muhammed Mustafâ'sın

Herkesin çâresiz ve ümidsiz olduğu mahşer gününde O, ümmetini sancağı altında toplayacak ve şefâ'ati ile şâd edecekdir. Hakk'ın büyük mahkemesinde tek söz sâhibi O'dur. O, Allah dostlarına cânlarından daha sevgilidir. Mahkeme-i kübrâda şefâ'at-i uzmâ O'na verilmişdir. Aşkî de O'na âşıkdır ve dâimâ O'nun iltifâtına muntazırdır. Öyleyse en çok medhedilmeye lâyık olan O'dur. Bu yüzden en meşhûr isimleri Ahmed, Mahmûd, Muhammed ve Mustafâ'dır. O, ne kadar medhedilse azdır.
Es-Seyyid Eş-Şeyh Muzafferüddîn 
Aşkiyyü'l-Cerrâhiyyü'l-Halvetî

Listeye geri dön