11 Ocak 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Muhakkiklerin beyânına göre, Cenâb-ı Hakk şunları hiç kopmayacak şekilde birbirlerine bağlamışdır :
İzzet yani üstünlük, kulluk ve ibâdete bağlıdır.
Zillet yani alçalma, ma'siyet ve günâha bağlıdır.
Heybet yani saygınlık, ibâdetleri ve zikrullahı gizli yapmaya bağlıdır.
Hikmet yani hakîkatlere vâkıf olmak, takvâya bağlıdır.
Kesret-i ni'met yani nimetlerin çoğalması, şükretmeye bağlıdır.
Gınâ yani kimseye muhtâc olmamak, tevekküle bağlıdır
Bunları şöyle de ifâde edebiliriz :
İnsan Allah'a kullukda ne kadar ileri giderse o kadar yücelir, izzet bulur.
İnsan Allah'a isyânda ne kadar ileri giderse o kadar alçalır, hakîr olur.
İnsan ne kadar çok gizli ibâdet ve zikir yaparsa halkın gözünde o kadar heybetli ve saygın olur.
İnsan takvâda ne kadar ileri giderse hikmet ve hakîkatlere de o kadar vâkıf olur.
İnsan ne kadar şükrederse elindeki nimetler o kadar artar, ziyâde olur.
İnsan tevekkül ettiği derecede halka muhtâc olmakdan kurtulur.