24 Haziran 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Molla! Sen az önce ne yaptığının farkında mısın? Okuduğun âyet, yasak ağaçdan yediği zaman Âdem aleyhisselâm ile Havvâ anamızın edeb yerlerinin açıldığını beyân ediyor. Sen bu kadar cemaat içinde üstelik bağıra bağıra hem de defalarca bunu söylemiş oldun. Kıraat ilminde bir çok incelikler vardır. Bazı âyetleri yüksek sesle okumak lâzımdır, bazılarını da kısık sesle. Bazı âyetleri tekrâr etmek güzeldir, bazısını tekrâr etmek yakışık almaz. Mâdem ki sen bu inceliklerden bîhabersin öyleyse bir daha böyle hüner göstermeye kalkma!Müslümanlar hâfızlığı çok yanlış anlamışlardır. Allah indinde makbûl olan hâfızlık, Kur`ân'ın elfâzını ezber etmek değil, ma'nâsına hâmil olmakdır. Kur`ân'ın elfâzını ezber ettiği ettiği halde ma'nâsından bîhaber olan kimse Kur`ân'a tâbi olabilir mi? Ma'nâsını bildiği halde Kur`ân'a tâbi' olmayanlar Kur`ân'dan istifâde edemezken ma'nâsına vâkıf olmayan kişi Kur`an'dan nasıl feyz alabilir? Nitekim Resûl-i Ekrem Efendimiz "Eşrâfu ümmetî hameletü'l-Kur`ân" yani "Ümmetimin en şereflileri Kur`ân'a hâmil olanlardır" sözüyle bu hakîkate işâret etmişdir. Diğer bir hadîs-i şerîfde de "Kıyâmete yakın bir takım insanlar zuhûr edecek, onlar Kur`an'ı okuyacaklar fakat Kur`an onların gırtlaklarından aşağı geçmeyecek" buyrulmuşdur. Ashâb-ı kirâmın ileri gelenlerinden Hazret-i Enes'den rivâyet edilen bir sözde de "Nice Kur`ân okuyanlar vardır ki Kur`ân onlara la'net eder" buyrulmuşdur.