17 Aralık 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
Ne oldu sana öyle! Sen cesur, kahraman, Livâ-yı Muhammedî'yi eline almış, yedi yüz sene İslâm hakkını ve Muhammed aleyhisselâmın hakkı ve hukûkunu korumuş bir milletin evlâdısın. Ne oldu sana! Korkak oldun, cübün oldun. Arslansın ama sirkde oynatıyorlar seni. Ne oldu kahramanlığın! Kanında var senin o, kanında cereyân ediyor. Çünkü o kan, o can, lâilâheillallah ile vaz' olundu yani ana rahmine sen besmeleyle düşdün, ana rahminde sen Ezan-ı Muhammedî'yi dinledin, ana rahminde anan Allah'a secde etti sen de ananla berâber Allah'a secde ettin. Doğdun kulağına ezan okudular, doğdun kulağına kâmet ettiler, ismini Muhammed ismiyle çağırdılar.
Dön Cenâb-ı Hakk'a! "وَاَنْتُمُ الْاَعْلَوْنَ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ ve entümü'l-a'levne in küntüm mü'minîn". "Hakkıyla îmân ederseniz sizi âlî kılacağım" diyor Cenâb-ı Allah. Hakkıyla îmân etmek! Ama bizde savm gitmiş, salât gitmiş, zekât gitmiş, hac gitmiş, kendi nâkıs, noksân mantığımızla dîni ölçmeğe kalkmışız, kantar tartmamış, sapıtmışız. Allah diye nefsimizin peşine düşmüşüz, nefs-i emmârenin peşine. Allah'a ibâdeti, secdeyi bırakmışız, nefsimizin isteklerine kul olmuşuz, şehvetimizin uşağı ve eşeği olmuşuz, ona secde etmişiz. Yazık!