20 Haziran 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
ve
ÎZÂHI
Ne yatarsın behey gâfil durugel âh u zâr eyle
Çü dünyâ milkine geldin dürüş bir hoşça kâr eyle
Bu dünyâya gelmekden maksad Hakk'ı bilmekdir. Halbuki insanların çoğu bu maksaddan habersiz gaflet içinde yaşarlar. Dünyâ öyle bir pazar yeridir ki, bu pazarda kârlı bir alışveriş yapanlar bu kazancın faydasını âhiretde göreceklerdir. Bu pazar yerinde torbasına çer-çöp dolduranlar yarın âhiretde hüsrâna uğrayacaklardır.
Vücûdun âlî ma'dendir sakın kim eyleme zâyi'
Anı tîşe-i zikr ile gece gündüz tîmâr eyle
İnsanda ilâhî bir sır vardır. İnsanın kıymeti bundan ileri gelir. Nasıl ki bir madenden çıkartılan cevher, cürufundan ayıklanıp saflaştırıldığında kıymeti çok artıyorsa, insan da, sâhib olduğu ilâhî cevherin kıymetini bilir ve onu ortaya çıkarmak için gece gündüz uğraşır yani nefsini tezkiye eder, kalbini tasfiye ederse Allah indinde pek yüksek bir mertebe kazanır ve kıymetine paha biçilmez olur.
Nice bir nefsine kulsun gözün aç Rabbini anla
Nice bir halka kulluklar Efendinden gel âr eyle
İnsanın vazîfesi Hakk'a kullukdur. Hakk'a kul olmayan nefsine ve mahlûkâta kul olur. Allah'dan hayâ eden insan kula da nefsine de kulluk etmez.
Sakın kim olmagıl emîn ecel erdikçe tâlibdir
Seni sayd etmeden zinhâr ameller kıl şikâr eyle
Dünyâya aldanan insan ölümü de unutur. Halbuki ecel her an gelebilir. Öyleyse insan ölüme de her an hazır olmalı, ibâdet ve tâatda kusûr etmememlidir. "Daha çok gencim nasıl olsa önümde uzun yıllar var" diye düşünerek ibâdeti ihmâl eden insan nefsine aldanmışdır.
Kasâvet kaplamış kalbin hevâ yeller ile kışdır
Oku âyât-ı Kur’ân'ı anınla hoş bahâr eyle
Allah'dan gâfil olan insan pâdişâhlar gibi yaşasa da kasvet, karanlık ve darlık içindedir. İnsanın kurtuluşu ve hürriyeti gafletden kurtulmakda ve Allah'a kul olmakdadır. "وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا Ve men a'rada an zikrî fe inne lehû ma'işeten dankâ" âyet-i kerîmesi ile sâbitdir ki zikrullahdan yüz çeviren insan sıkılır, daralır, bunalır. İnsan ancak zikrullah ile ferahlar, safâya erer.
Bu dünyâ lezzeti Şemsî dimâğın eylemiş muhtel
Anı ma'cûn-ı zikr ile gece gündüz tîmâr eyle
Dünyâya aldanan ve dünyâ zevklerine dalan kimse, tıpkı zil zurna bir sarhoş gibi aklını yitirmişdir yani doğruyu eğriyi ayırd edemeyecek hâle gelmişdir. Böyle bir kimsenin aklını başına getirecek olan yegâne ilaç da zikrullahdır yani gafletden kurtulup Allah'a dönmekdir.
Şemseddin Sivâsî
Kuddise Sırruh