20 Mart 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Nefsim beni çok yemekle eyler pür gam
Ağırlaşıp olurum esamm u ebkem
Az yiyüp az içsem ola gönlüm hurrem
Cismim hem olur hafîf vü cânım pür dem
Çok yemek insanın kalbini karartır, bedene de rûha da ağırlık verir. Az yemek hem bedeni hafifletir hem de rûha safâ verir.
Nefsim beni aldatmakda fırsat bekler
Çün sofra bulur o dem çeküp emekler
Tergîb ider ifrât yemek içmekler
Düşman beni dostumdan alıkor eğler
Nefs insanı yemek içmek arzusu ile aldatır, nefsine tâbi' olan kişi nerede bir sofra bulsa oturmak ister, ne bulsa yiyip içmek ister. Çok yiyen kişi zikrullahdan ve ibâdetden uzaklaşır.
Her lokma ki sen şerehle yersin anı
Gafletle dolup gönül olur zulmânî
Hayvâna ver ol lezzet-i âb u nânı
Hakkı anı yâd edüp ye kût-i cânı
Büyük bir iştahla yenen her lokma kalbde gaflete sebeb olur, gaflet zikrullaha engeldir. Zikrisiz kalb kararır. Yemek içmek arzusu hayvânî bir arzudur, yiyecekler insanın hayvânî tarafını besler, insâna yakışan hayvanlar gibi yemek için yaşamak değil yaşayacak kadar yemekdir.
Her lokma ki lezzetinden buldum zevki
Ol lokmayı keşke bulsa düşman halkı
Hayvâna ver ol nebâtı sen ey Hakkı
Cân lezzetin al gönülden iste Hakk'ı
Yemekden zevk alan insanın hayvânî kısmıdır. Nefse pek zevkli gelen yemekler rûh için zehir gibidir. Rûhun safâsı ise mideden değil kalbden gelir. Hayvanlar gibi durmadan yemek içmek insana yakışmaz, insana lâzım olan rûhânî zevkdir ki o da zikrullahdır.
Erzurumlu İbrâhim Hakkı
Kuddise Sırruh