2 Kasım 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Bir önceki yazımızda insanın en büyük düşmanı kendi nefsidir demişdik. Hakîkaten de nefs-i emmâre, öyle sinsi, öyle tehlikeli, öyle hîlekâr bir düşmandır ki, Cenâb-ı Hakk'ın lutfu, inâyeti ve nusreti olmadan onunla baş edebilmek aslâ mümkün değildir. Sûre-i Yûsuf'daki " مَا أُبَرِّئُ نَفْسِي إِنَّ النَّفْسَ لأَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ إِلاَّ مَا رَحِمَ رَبِّيَ إِنَّ رَبِّي غَفُورٌ رَّحِيمٌ / Ve mâ uberriu nefsî, innen nefse le emmâretün bis sûi illâ mâ rahime rabbî, inne rabbî gafûrun rahîm" âyet-i kerîmesinde bu hakîkate de işâret vardır. Âyet-i kerîmedeki "إِلاَّ مَا رَحِمَ رَبِّيَ illâ mâ rahime rabbî" ifâdesi, nefs-i emmârenin hîlelerinden korunmanın ancak ve ancak Cenâb-ı Hakk'ın fazl u rahmeti ile mümkün olabileceğini gösterir. Resûl-i Ekrem Efendimiz'in ümmetine tavsiye ettiği şu duâ da aynı hakîkate işâret eder :
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
يا حَـيُّ يا قَيّـومُ بِـرَحْمَـتِكِ أَسْتَـغـيث أَصْلِـحْ لي شَـأْنـي كُلَّـه وَلا تَكِلـني إِلى نَفْـسي طَـرْفَةَ عَـين
Bismillahirrahmanirrahim
Yâ Hayyu Yâ Kayyûm bi rahmetike estegîsü. Aslıhlî şe'nî küllehû ve lâ tekilnî ilâ nefsî tarfete 'aynin.
Ey Hayy, Ey Kayyûm! Sonsuz rahmetine sığınıp yardımını istiyorum. Bütün işlerimi, hâl ve hareketlerimi ıslâh eyle. Beni bir an bile nefsimle başbaşa bırakma.
Resûl-i Ekrem Efendimiz, bu duâyı ta'lîm ederek, insanın nefsin hîlelerinden kurtulması ve tehlikelerinden korunması için mutlakâ Cenâb-ı Hakk'ın yardımına muhtâc olduğunu bildirmişler ve ümmetlerini pek zarîf bir uslûb ile irşâd buyurmuşlardır. Zîrâ Cenâb-ı Hakk'ın lutfu ve fazlı olmadan hiç kimse nefs-i emmâre ejderhâsı ile baş edemez. Büyük velîlerden bir zât bu hâkîkati "Nefsle nefsden çıkmak, bir dağı kılla çekmekden daha zordur" sözüyle ifâde etmişdir.
Duâda geçen "طَـرْفَةَ عَـين tarfete aynin" tabiri bir mecazdır ve "göz açıp kapayıncaya kadar geçen süre" demekdir. Bu tabirden maksad şudur. Nefs-i emmâre o kadar hîlekâr bir düşmandır ki, insanın bir anlık bir gafleti bile ona yenik düşmesine yeter. Bu yüzden de, kişi nefsiyle ne kadar mücâhede ederse etsin, yine de her fırsatda Cenâb-ı Hakk'a niyâz edip, "Beni bir an bile nefsimle başbaşa bırakma Allahım" diyerek Cenâb-ı Hakk'ın nusret ve inâyetini istemelidir.
Bulur iksîr-i hakîkat kânını cânında
Mâr-ı nefs ile hevâ mahv ile tedmîr olsa
Lîk tevfîk-i Hudâ olmasa terfîk-i ezel
İhtimâm ile ne sûd ahsen-i tedbîr olsa