Nefsin Şerrinden Kurtulmak Ancak Allah'ın İnâyetiyle Mümkündür

26 Aralık 2018 tarihinde yayınlanmıştır.

Tasavvuf
Bütün büyük mürşidlerin eserlerinde ve nutuklarında beyân olunduğu üzere insanın en büyük düşmanı, kendi nefsidir. Hakîkaten de nefs-i emmâre, öyle sinsi, öyle tehlikeli, öyle hîlekâr bir düşmandır ki, Cenâb-ı Hakk'ın lutfu, inâyeti ve nusreti olmadan onunla baş edebilmek aslâ mümkün değildir. İşte bu yüzden Resûl-i Ekrem Efendimiz, nefsin şerrinden dâimâ Allah'a sığınmayı tavsiye etmiş ve ta'lîm ettiği bir çok duâlarla da bu hakîkate işâret etmiş ve bu mes'eleye dikkat çekmişdir. Bu duâlardan birini, "Beni Bir An Bile Nefsim İle Başbaşa Bırakma Allahım" başlıklı yazımızda ele almış ve hikmetlerini îzâha çalışmış idik.

Kur`ân-ı Kerîm'de de nefsin şerrine işâret eden bir çok âyetler vardır. Bunlardan biri, Sûre-i Yûsuf'daki " وَمَا أُبَرِّئُ نَفْسِي إِنَّ النَّفْسَ لأَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ إِلاَّ مَا رَحِمَ رَبِّيَ إِنَّ رَبِّي غَفُورٌ رَّحِيمٌ / Ve mâ uberriu nefsî, innen nefse le emmâretün bis sûi illâ mâ rahime rabbî, inne rabbî gafûrun rahîm" âyet-i kerîmesidir. Bu âyet-i kerîmede bir çok incelikler ve latîf ma'nâlar vardır. Onlardan bazılarını zikredelim :
Bulur iksîr-i hakîkat kânını cânında
Mâr-ı nefs ile hevâ mahv ile tedmîr olsa
Lîk tevfîk-i Hudâ olmasa terfîk-i ezel
İhtimâm ile ne sûd ahsen-i tedbîr olsa
Listeye geri dön