Nefsin Tezkiyesi

18 Ekim 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Tezkiye-i Nefs
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri tasavvufa dâir eseri ZİYNETÜ'L-KULÛB'da buyuruyorlar ki:
Ey hak ve hakîkate tâlib, rızâ-yı ilâhîye râgıb, cemâl-i lâ-yezâle âşık olan sâlik-i Hakk!

İyi bilmelisin ki, insân vücûdunda iki büyük kuvvet vardır. Bu iki kuvvet, vücûda sâhib olmak ve beden ülkesinde hükümdârlıklarını i'lân etmek isterler. Bu iki kuvvetin birisi nefs, diğeri de rûhdur. Nefsin yardımcısı Şeytan, rûhun yardımcısı ise akıldır. Rûh ile akıl, tevfîk-i Rahmân ile gâlib gelir, nefs ile Şeytân'ı hükümleri altına alabilirlerse, o vücûdun sâhibi bulunan kişi, meleklerden de üstün olur. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de buyrulmuşdur ki, "وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَنِي آدَمَ ve lekad kerremnâ benî âdeme, andolsun ki, biz âdemoğullarını üstün kıldık". 
Eğer nefs ve Şeytan, rûh ve akla gâlib gelir ve onları taht-ı tasarruflarına alırlarsa, o vücûdun sâhibi dünyâ hayâtında hayvanlar gibi olur ve hattâ dalâlet ve kötülük bakımından hayvanlardan da aşağı bir derekeye düşer.N itekim Kur'ân-ı Kerîm'de buyrulmuşdur ki, "أُوْلَئِكَ كَالأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ ülâike kel en’âmi bel hum edall, onlar, hayvanlar gibidirler, belki onlardan da şaşkındırlar".
Vücûda nefs hâkim olduğu için akıl, nefsin kölesi olur ki artık o akla da akıl denemez. Artık her türlü fenâlığı irtikâb ederek, o vücûdun sâhibini dünyâda felâkete ve âhiretde azâba dûçâr eder. Bu şekilde, nefislerinin kölesi olanlar, vahşî hayvanların bile yapmaya kâdir olamayacakları kötülükleri işlerler, Hakk'dan ırak ve nâra yakın olurlar.
Bu fânî yani geçici âleme gelen kimse, nefsini ıslâh ederek, rûhun ve aklın hâkimiyyeti altına koyabilirse, gerçek hürriyyete kavuşur. Maâzallah bunun aksi olarak, rûhunu ve aklını nefsin ve Şeytan'ın hükmü altına sokarsa ebediyyen nefsinin kölesi olur ve kötülük bakımından hayvanlardan aşağı duruma düşer. 
Nefs denilen kuvvetin, yedi sıfatı yani hâli vardır. Nefslerini ıslah etmek isteyen HAKK tâlibleri evvelâ şerîat sonra tarîkat sonra Hakîkat sonra marifet sonra kutbiyyet sonra kurbiyyet sonra ubûdiyyet ile nefslerini terbiye ederek insân-ı kâmil olurlar. Kalbleri ve kalıpları dünyâda safâya erer, âhiretde ise cennet-i efâl, cennet-i sıfat ve cenneti-i zâta dâhil olarak ebedî sultân ve ve nâil-i gufrân olurlar. 
Nefsin ıslâhı sûretiyle ebedî saâdete ermek için, Allah'ın ipi olan Kur'ân'a sıkı sıkı tutunmak, Hakk'ın sevgilisi Hazret-i Muhammed Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin sünnetine ittibâ ve Allah'ın sevgili kulları olan Hakk velîlerinin yollarına iktidâ eylemek şartdır. 
Bir kimse, kendisine verilen bu kıt ve kısır akıl ile, Mevlâ-yı Müteâl'i bilemez, bulamaz ve olamaz. Bulduğunu zanneder de, kendi hayâlini Mevlâ bilir. Allah'ı bilmek, Allah'ı bulmak ve Hakk'da olmak için, Hakk'ın bizlere en büyük lutuf ve ihsânı olan Kur'ân-ı Kerîm'e tâbi olmak, Kur'ân-ı Azîminde kendisini kendi tarif etdiği gibi kabûl etmek sûretiyle rızâsına ermek, cennetine girmek ve cemâlini görmek gerekir. Allah'a giden yollar, mahlûkâtın nefesleri sayısıncadır. Ne var ki, bütün kapılar kapanmış ancak mahbûbunun kapısı açık bırakılmışdır. Muhammed kapısından geçilmeyince, Veliyyullah elinden aşk şarâbı içilmeyince, Allah'a vuslat mümkün değildir.
Efendi Hazretleri nefsin yedi kötü sıfatını ve bunların hangi güzel sıfatlara tebdîl ve tahvîl edilmesi gerekdiğini şöylece beyân buyurmuşlardır :
  • Ucub ------> Kendini dûn görmek
  • Kibir -----> Tevâzu
  • Riyâ -----> İhlâs
  • Hased -----> Hayâ ve Kanâat
  • Gadab -----> Hilmiyyet
  • Hubb-i Câh -----> Resûl'e muhabbet
  • Hubb-i Mâl ----->Allah'a muhabbet
Efendi Hazretleri bu yedi kötü sıfat hakkında şöyle buyurdular :
Bu yedi şey insanı mahveder. Bunlar bir insanda varsa, o adamın yere kadar sakalı olsa, yine de cehenneme gider.
www.muzafferozak.com
Listeye geri dön