Nefsini Boğazla Aksi Hâlde Boğazını Hiç Yorma

Büyük sôfî Ebû Saîd Ebu'l-Hayr Hazretleri buyuruyorlar ki :

Nefsini boğazla. Aksi hâlde sôfîlerin sözleriyle meşgûl olma. Bunu tırnağının üzerine yazabilirsin. Bitdi o kadar.

Hazret-i Şeyh'in dikkat çekdiği husûs eski bir hastalık. Söz söylemek, laf ebeliği yapmak, sôfîlerin kelâmlarını papağan gibi tekrar etmek nefse hoş geliyor. Çünkü bunda bir zahmet yok, meşakkat yok. Üstelik dikkat de çekiyor, meraklılar kulak veriyor, alkışlıyor, takdîr ediyor insanlar. Fiil ise çok zor geliyor nefse. Yapmak, amel etmek, sözü hayâta geçirmek ne kadar zor. Hakbuki insanın sözü özüne uymuyorsa, mürâîdir o kimse. İçi dışına uymayan kimse, yalancıdır, münâfıkdır. Böyle bir kimseden değil sôfî, müslüman bile olmaz. Mü'min, müslüman, muvahhid, özü sözü, içi dışı bir olan insandır, hâli kâline denk olan kimsedir. 

Hazret-i Şeyh'in "Bunu tırnağının üzerine yazabilirsin" demesi, "bunu hiç unutma, bunu düstûr edin" demekdir. 

Bu "boğazla" kelimesi de tesâdüfen seçilmiş değildir. Kur`ân'da buna da işâret vardır. Hem de hepinizin bildiği ve sık sık okuduğu bir sûrede geçer bu ifâde. Sûre-i Kevser'de. Yani "innâ a'taynâ" sûresinde. O âyeti de inşâallah başka bir yazımızda ele alırız.