17 Ekim 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Azrâil'in kılcı, senin ve benim ensemizde dolaşıyor hâlâ uslanmadık bir türlü. Saçı, sakalı ağardı, hâlâ kağıt oynuyor, domino oynuyor, tavla oynuyor. Senin tavla, domino oynayacak zamânın değil, ağlayacak zamânın! Ağlayacak hâline gülüyorsun sen. Oynamak zamânı değil, cihâd zamânıdır.Yapamazsan ağla kadınlar gibi. Hiç olmazsa ağla, gülme. Herkesin kendi vücûdu ile, nefsi ile cihâd etmesi lâzımdır, cihâd zamânıdır. En büyük mücâdele, kâfirle edilen mücâdele değildir. O, cihâd-ı asgardır o, küçük harbdir. Büyük harb, nefs ile yapılan mücâdeledir.
İnsan olabildin mi? Sûretâ insan olduk ama hakîkatde insân olabaldik mi? Sîretimiz nedir acabâ?
Geçen gün geldi birisi soruyor bana. Bana soru sordular. Beş vakit namaz kılan ve oruç tutan bir kadın, öldü ve köpek oldu yüzü. Kadının yüzü köpek oldu. "Efendi bu tenâsuh Benî İsrâil'de yok mu, bizde var mı?" diye sordu bana. Bize de olur bu iş. Umûmî olarak olmaz da böyle yüz senede, elli senede, iki yüz senede bir defa olur ki ibret alalar diye. Meselâ tûfân da öyledir. Nûh Tûfânı gibi tûfân gelmez Ümmet-i Muhammed'e, Peygamberimizin duâsiyle. Bir taraf yıkılır, bir taraf mütenebbih ola diye. "E namazı da kılardı". Namazı kılsın canım. Amelini ıslâh etmediyse, amelini köpek bırakdıysa, köpek olrak giderek âhirete. Burada sana ibret oldu.
İbnü'ş-Şıhne Târihinde de var. Bir imam efendi sabah namazında Kur`ân okumuş, nasıl okuduysa, birisi, mukallid adammış, imam efendinin taklîdini yapmış. İmam efendinin ağzını burnunu taklîd etmiş, Cenâb-ı Allah o ânda onu maymun etmişdir. İbnü'ş-Şıhne Târihinde vardır. Bak söylüyorum yerini de. Haleb'de olmuşdur hâdise. Gene tefecilik yapan, fâiz yiyen bir hâinin, domuza inkılâb etdiği kitâblarımızda mevcûddur. Daha böyle niceleri var. Ârife tarîf hâcet değil.
Sen kendinden düşün bir defa bak, günah ve suç irtikâb etdiğin vakitde, senin kalbin dönüyor içeriden. Bir defa başlıyorsun ibâdetden lezzet almamaya. Kur`ân'dan zevk almıyorsun. Oruç sana ağır geliyor. Namazdan tat duymuyorsun. Farkında değil misin hiç? Yok mu senin irfânın yani? Kur`ân okuyorsun, zevk almıyorsun Kur`ân'dan. Allah diyorsun, zevk almıyorsun. Allah diyen adamın ağzı tatlanır be! Gönlü murâdlanır, gönlü safâya erer. Çünkü Allah dediğin vakitde, Allah sana "Ey kulum" diyor. "فَاذْكُرُون۪ٓي اَذْكُرْكُمْ fezkürûnî ezkürküm" diyor Cenâb-ı Allah, "Beni zikredin, ben sizi zikredeyim" diyor. Nasıl lezzet duymazsın? Haram yediğin vakitde, için döner, iç tarafın. Ama umûmî olarak domuz olmaz, umûmî olarak maymun olmaz. Manevî olarak ameli döner.
Islâh edeceksin kendi nefsini. Rûhunu, rûh-ı insânîni, rûh-ı sultânîni sultân edeceksin. Aklını ona yâver kılacaksın. Eğer rûh-ı hayvânîde, rûh-ı nebâtîde kaldınsa, o vakit vay hâline! Sûretâ insan gelip hayvan gidersin âhirete. Allah muhâfaza buyursun. Çalışacaksın, cihâd-ı ekber var. Düşmanla cihâd var. Nefsinle cihâd var. Bunlar vazîfelerin senin. Ye, iç, yat, kalk, bunlar kâfirlerin işleridir, vazîfeleridir. Kâfirlerin vazîfesi, hayvanlar gibi onlar yerler, içerler, yalnız uçkurlarına hizmet ederler. "وَيُلْهِهِمُ الْاَمَلُ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ve yülhihümü'l-emelü fe sevfe y a'lemûn", bir de emelleriyle uğraşırlar.
Sen mü'minsin. Sen dünyâyı iyi bileceksin. O da okumakla oluyor. Onunla da kalmayıp, ittikâ sâhibi olacaksın. Dünyâyı iyi bilen aldanmaz, düşmanını dostunu tanır. Âhireti yakînen bilen kimseyi aldatmaz. Allah huzûrunda hesâb verecekdir çünkü. Neyse, bu kadar kâfî.
www.muzafferozak.com