Nelerden Hesâba Çekileceğiz?

3 Ağustos 2022 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Ey ârifler! Hakk'a tâlibler! Muhammed Mustafâ'ya gönül verenler! Allah'ı sevenler! 
Allah insanlara uzun uzun soru sormasa da şu soruyu sorsa, yani sana bana, tâ Hazret-i âdem'den kıyâmet gününe kadar gelecek olan insanoğullarına. Uzun uzun sorular vardır, suâller vardır, hesâblar vardır. Hattâ yaz gününe içmiş olduğun soğuk suyun hesâbı sorulacakdır. Bedava yere konuşduğun sözün, kelâmın hesâbı sorulacakdır. Gözünle hâinâne bakdığın, yapamadın ama hâinâne bakdığın gözünle, onun da hesâbı sorulacakdır.Allah alîmdir, Allah basîrdir, Allah semîdir, Allah işitir, görür, bilir Allah. 
Uzun uzun sorular var ama şu soruyu sorsa Allah ne cevâb veririz acaba? Bir veliyyullah bir vâiz efendiye sormuş bunu. Vâiz kıyâmet gününde Allah'ın kullara soracağı soruyu sıralıyormuş kullara karşı. Allah şunu soracak, bunu soracak, şunu soracak, bunu soracak. 
Hattâ gene hadîsle sâbit, "Bir ayak bir yerden bir yere gitmez", Resûl-i Ekrem söylüyor. 
Resûl-i Ekrem kim? Bütün peygamberlerin seyyidi, efendisi, Allah'ın sevgilisi, bu kâinâtın sebebi, Hazret-i Muhammed, senin peygamberin, benim peygamberim, senin sevgilin, benim sevgilim, Allah'ın sevgilisi. Allah'la orada iştirâk ediyoruz muhabbete, eğer Peygamber'i seviyorsan. Allah'ın sevdiğini seviyorsun, bak. Düşün, konuşduğum sözün manâsına in. 
İşittiğin ilimle ne amele ettin? Ne yaptın işittiğinle, ilimle? Ömrünü nerede kocalttın? Saçın sakalın nerede ağardı? Belin nerede büküldü? Günahda mı sevâbda mı? Gençliğini nerede geçirdin? Parayı nereden kazandın, nereye sarf eyledin? 
Bu, herkese sorulacak efendiler. Her imtihanın soruları gizlidir, bu sorular âşikârdır. Hazırlan soruların cevâbına. Düşün, hazırlan. Vallâhi ve billâhi sorulacak. Muhbir-i sâdık Muhammed sallallahu aleyhi vesellem böyle haber veriyor. Sultân-ı enbiyâ, nebîlerin sultânı böyle haber veriyor. Kâinâtın efendisi böyle haber veriyor. 
"Efendim, ben hepsini inkâr ederim, söylemem" dediğin vakitde, Kur`ân sana cevâb veriyor gene : "Biz kıyâmet gününde ağızları mühürleriz, elleri konuşdururuz, ayakları şâhid tutarız, tanık tutarız yapdıklarınızdan". Nerede? Sûre-i Yâsîn'de. Senin bildiğin yerden söyleyeyim. Çok yerde var, Kur`ân-ı Kerîm'in birkaç yerinde var. "اَلْيَوْمَ نَخْتِمُ عَلٰٓى اَفْوَاهِهِمْ el yevme nahtimü alâ efvâhihim", biz o günde onların ağızlarını mühürleriz, "وَتُكَلِّمُنَٓا اَيْد۪يهِمْ ve tükellimünâ eydîhim", ellerini konuşdururuz, " وَتَشْهَدُ اَرْجُلُهُمْ ve teşhedü ercülühüm", ayaklarını tanık tutarız, şâhid tutarız, "بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ bimâ kânû yeksibûn", yapdıklarından. 
Dilin söylemeyecek, elin söyleyecek. "Efendim, el söyler mi?" Söyler kardeşim. Artık inkâr kapısı kapandı. Görmüyor musun, nice cinâyetleri fâilleri söylemiyor ama elleri söylüyor. Tuttuğu  yerden buluyorlar, işâretiyle. Misâlini veriyorum sana dünyâ yüzünde. Bunu insanoğlu yaparsa, insanı halk eden Allah neye kâdir değil? Dili konuşduran, eli konuşdurur a birâder. Allah unu kum yapar, kumu un yapar. Allah suyu ateş yapar, ateşi su yapar. Elektrik, ateş sudan çıkmıyor mu? Bak, elektrik, ateş, sudan çıkıyor. Allah mü'minden kâfir, kâfirden mü'min getirir. Allah ölüden diri, diriden ölü çıkarır. Allah azîzden zelîl, zelîlden azîzi yükseltir. Aklını başına al. Sen kendi düşüncenle Allah'ın kudretini tartamazsın. Teslîmiyyet şartdır. Allah'a teslîm ol ki sâlim olasın, kalbin selâmet bulsun, hem kafan, hem kalbin selâmet bulsun. Tam bir teslîmiyyetle Allah'a teslîm ol. Allah de! Esmâsı dilinde olsun, haşyeti ve muhabbeti kalbinde olsun. 
Vâiz böyle sayarken bir velî oradan geçiyormuş, Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri, seyyidü't-tâife, demiş ki, "Vâiz Efendi!" demiş, şimdi ben aynı şeyi size soracağım ve bize soruyorum, kendi kendimize, "Allah bu kadar soru sormasa da, bir soru sorsa insanoğluna, insanoğlu bu soruya ne cevâb verir? Bu soruyu neyle yanıtlar?" demiş. "Ey benî âdem", yani ey âdemoğlu demek benî âdem, "Ey âdemoğlu! Ey âdem! Ben seninleydim, sen kiminleydin?" derse sen ne cevâb vereceksin?"

Allah bizle beraber, sen Hakk'a uzaksın. "وَنَحْنُ اَقْرَبُ اِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَر۪يدِ ve nahnü akrebü ileyhi min habli'l-verîd". "Biz size", "biz" burada tazîm için, "Biz size sizden yakınız" diyor Allah. "Senin can damarından, şah damarından sana ben daha yakınım, biz daha yakınız sana" diyor Cenâb-ı Allah. Nerede olursan ol, kim olursan ol. "Ben seninleydim, sen kiminleydin?" diye sorarsa ne cevâb vereceksin? Hiç unutma! Nereye gidersen git, ne yaparsan yap, Allah görüyor ve biliyor, seninle beraber, O'ndan bir şey saklayamazsın.
www.muzafferozak.com

Listeye geri dön