Ney Neyin Remzidir?

14 Şubat 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Ruh
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Resûl-i Ekrem Efendimiz, İmâm-ı Ali'ye bir şey söylemiş, öyle derler, bir sır söylemiş, "bunu kimseye söyleme, sende kalsın" demiş.
İnsanlar bir şeyden men edildiği vakit, o men edilen şeyi zorlarlar. Meselâ bir çocuğun eline bir demir ver, çocuğa de ki, "bunu buraya vur" de, bir defa vurur yâhud vurmaz, bırakır. Kendi hâline bırak, devamlı vurur, bırakmaz. "Oğlum vurma!" dersin, inadına vurur. İnsan neden nehy olunursa, ona harîs olur. Beşerin hilkatinde var bu. 
İmâm-ı Ali bu sırrı söylemeden duramamış, gitmiş kuyuya söylemiş. İnsana söylememiş, kuyuya anlatmış. Kuyu taşmış, o sudan kamış çıkmış, kamış ney olmuş. Şimdi neyin söylediği oymuş. Hazret-i Ali'nin söylediği o sözmüş.
Dinle neyden çün hikâyet etmede
Ayrılıklardan şikâyet etmede
Bîşnev ez ney çün hikâyet mî kuned
Ez cüdâîhâ şikâyet mîküned

İşte bunu söylüyormuş. "Beni kamışlıkdan kopardılar, şöyle yapdılar, böyle yapdılar. Sînemi parçaladılar, deldiler" filan.

Sîne hâhem şerha şerha ez firâk
Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk
Bunu söylüyormuş, hilkat-i âdemi anlatıyormuş.
Hazret-i Mevlânâ, neyi insan olarak kabûl ediyor. Nasıl ki neye üflenince ses çıkıyorsa, insan da Hakk tarafından üflenince ses çıkıyor. O nefha olmazsa insan bir hiç hükmündedir. " هَلْ أَتَى عَلَى الْإِنسَانِ حِينٌ مِّنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُن شَيْئًا مَّذْكُورًا /Hel etâ 'alel insâni hînun mineddehri lem yekun şey’en mezkûrâ" âyeti buna işâretdir. Allah insanı halk ettiği vakit, rûh vermeden evvel, hiç bir şey değildi, bir avuç toprakdı. Ne vakit, "ve nefahnâ min rûhî", rûhundan nefh etdi, verdi, o vakit, insana kıymet geldi. 
Gene öyle, rûh gitdi mi, baban da olsa, annen de olsa, sevgilin de olsa, üç gün durur evde, dördüncü günü, "Aman kaldırın şunu kardeşim, Allah rahmet eylesin" dersin.

İş rûhla, insanın şerefi ondan. Onun için insan ney gibi, insandan gelen sözler de, kamışdan gelen ses gibi. Ama kendi kendine ses çıkarmayacağına göre, mutlakâ bir neyzenin neyi üflediği gibi, Hakk Teâlâ da insanoğullarına üfler, ses verir. İnsanın konuşması, Hakk'ın konuşmasıdır. Konuşan insan değildir, Hakk konuşur insanın ağzından. İşte ney onu hikâye ediyormuş.
İçerim boş görünür kalbi delik bir nâyım
Mahrem-i sırr-ı Alî Hazreti Mevlânâ'yım


Listeye geri dön