Daha önce "Her Şey Aslına Döner" başlıklı yazımızda kısaca değindiğimiz bir âyet-i kerîme üzerinde biraz durmak istiyoruz. Muzaffer Efendi Hazretleri, Sûre-i Nûr'daki "الْخَبِيثَاتُ لِلْخَبِيثِينَ وَالْخَبِيثُونَ لِلْخَبِيثَاتِ وَالطَّيِّبَاتُ لِلطَّيِّبِينَ وَالطَّيِّبُونَ لِلطَّيِّبَاتِ /Habîsât habîsler için, habîsler habîsât için ve tayyibât tayyibler için, tayyibler tayyibât içindir" âyet-i kerîmesinin derûnî ma'nâlarından birini şöyle beyân buyurdular :
Eğer kazandığını harâma harcıyorsan bil ki harâmdan kazanmışsın. Eğer kazancını helâle harcıyorsan helâlden kazanmışsın demekdir. Çünkü helâl helâle gider, harâm harâma gider. "Küllü şey'in yerci'u ilâ aslihî" yani "Her şey aslına döner"
Küffârın aslı nârîdir, bu yüzden onlar nâra ilhâk olunur yani cehenneme giderler. Mü'minlerin aslı ise nûrîdir, bu yüzden onlar da nûra yani cennete dâhil olurlar.
Dikkatinizi çekmek istediğimiz hususlardan biri şudur: Bu âyet-i kerîmenin ma'nâsını öğrenmek için meâllere bakarsanız hemen hemen hepsinde "habîsât"ın karşılığında "kötü kadınlar", "habîsûn"un karşılığında da "kötü erkekler" yazılmışdır. Benzer şekilde "Tayyibât"ın karşılığında "temiz kadınlar", "tayyîbûn"un karşılığında da "temiz erkekler" denilmişdir. Dikkat ederseniz biz öyle yapmadık ve meşhûr müfessir Elmalılı Hamdi Yazır'ın tercîh ettiği usûle riâyet ederek, kelimeleri olduğu gibi aldık. Çünkü bu kelimeler son derece şumüllü olup tek bir ma'nâya hasredilemez. Şöyle ki : Habîs, pis, kötü, şerli, zararlı anlamlarına gelir. İnsan için kullanılırsa kötü insan demek olur, fakat bu kelime sadece insana hasredilemez. Tayyib de bunun zıddıdır. Bu şekilde verilen ma'nâ olsa olsa ma'nâlardan biri olabilir. Halbuki Kur`ân-ı Kerîm'in her âyetinde nice ma'nâlar vardır. Âyet-i kerîmedeki "habîs" ve "tayyib" kelimelerinin cemî' müzekker ve cemî' müennes sîgaları ile geçmesi, kadınların ve erkeklerin kasdedildiğini düşündürüyor ancak Arapçada her türlü eşya ve cisim için de müennes ve müzekker sîgalar kullanılır. Üstelik bu müzekker ve müennes sîgâlarının peşpeşe gelmesinde de birçok incelikler vardır. Âyetin sebeb-i nüzûlüne bakılırsa bu şekilde ma'nâ verilmesi lâzım gelir denilirse, o da doğru olmaz zîrâ hiç bir âyet-i kerîmenin ma'nâsı sâdece sebeb-i nüzûle inhisar ettirilemez.