Oğlundan Dayak Yiyen İhtiyar

Îsâ Peygamber geçiyormuş, bakmış, bir adam, beyaz sakallı bir adamın sakalından tutmuş, yerde sürüklüyor, vuruyor, tokatlıyor ve sürüklüyor. Îsâ Peygamber koşmuş, "Ne yapıyorsun! Allah semâdan yağmur yerine ateş mi yağdıracak başımıza. Aman ne yapıyorsun!" demiş. O beyaz sakallı zât demiş ki, "Yâ nebiyallah, bırak kendi hâline. Vaktiyle benim babam da beyaz sakallıydı, ben de babamı böyle dövdüm burada, sakalından tutdum buraya kadar sürükledim, şimdi de oğlum aynı yerde bana bu işi görüyor" dedi.

Bu dünyâ etme-bulma dünyâsıdır. Ne ekersen onu biçersin. Vah olsun o kimseye ki, ana-babasının hakkını gözetmedi, yazıklar olsun o kimseye ki, anasına, babasına ihsân edip cenneti kazanmadı. Anasına, babasına isyân eden, dünyada zelîl olur, kabirde azâb görür, âhiretde ise gideceği yer nârdır, cehennemdir. Onlara bakmayan, onların hakkını yerine getirmeyen, onları hor ve hakîr eden, karısının sözünü, anasının ve babasının sözünden üstün tutan kimsenin, muhakkak Allah'ın gadabına müstehak olup, dünyâda sefîl, âhiretde ise müdhiş bir azâba dûçâr olacağını ilân ederiz.