2 Ocak 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Ol zaman kim ben ol Dost'dan ayrı düşdüm oldum ırak
Hasret ü derd ü âh ile çok ağladım tutdum firak
İstedim yedi iklîmi ne Rûm'u kodum ne Şâm'ı
Gezdim yürüdüm tamâmı başım açık yalın ayak
Yer mi kodum istemedik âdem mi kodum sormadık
Aç u susuz halvetlerde zâri kılar idim yavlak
Kimse hâlim bilmez idi derde dermân kılmaz idi
Derdim kime söyler isem der idi bana ahmak
Derdim benim ol Yâr idi 'âlem bana ağyâr idi
Gözüm yaşı revân olup akardı sanki bir ırmak
Derdim bulam mı ben anı komuşdum ortaya cânı
Her kim görür ise beni delidir der idi mutlak
Ne uslu ne deli idim ne diri ne ölü idim
Dost fikriyle dolu idim endişem Dost idi ancak
Dost Dost deyu gider idim Dost kandedir sorar idim
Dost haberin verenlere iderdim yüzümü toprak
İsteyerek buldum eri gerçek ere sordum Yâr'i
Dedi yeter etdin zâri Dost sendedir sen sana bak
Yürü halvet eyle seni senden zerre koma seni
Senden gidericek seni Dost sende edüben durak
Tutdum ol erin sözünü çevirdim benden yüzümü
İzledim kendi özümü benden bana göründü Hakk
Gördüm 'âlem Dost'dan dolu geldi bana der ol ulu
Var imdi sen şimden gerü sen ben defterin oda yak
Yakdım oda defterleri terk etdim ol tertibleri
Gördüm ki key hicâb imiş 'âşıklara bu kara ak
Geçdim bu akdan karadan ikiliği sürdüm aradan
Birliğe yetdim Dost ile birlikde okudum sebak
Eşrefoğlu Rûmî gibi bu yola gerçek isen
Ta 'âşıklar arasında sana da derler sadak
Bilesin bu mu'ammayı yermeyesin yoksul bayı
Bir bakasın hâssa 'âmma tutmayasın kimseye tak
Eşrefoğlu Rûmî
Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî