Olmaya Devlet Cihânda Bir Nefes Sıhhat Gibi

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :

Bir bardak su almış Behlûl Dânâ, gelmiş Hârûn'a, "Ey halîfe! Şu senin mâlik olduğun mülk ve saltanat, bir bardak sudur" demiş. "Olur mu öyle şey Behlûl" demiş, "Benim emrim altında denizler deryâlar, nehirler var, şunlar var, şunlar var" filan. "Öyle ama onların hepsi bir bardak su değildir" demiş. Halîfe, "Nasıl olur?" deyince, "İsbât ederiz" demiş Behlûl. Çölde kaldın, ölüm hâline geldin, hiç su yok, birisi çıkdı sana dedi ki, sana bir bardak su vereceğim, mülkünün yarısını bana verir misin dedi. Ama ölümle başbaşasın. Doğru söyle". Düşündü pâdişah, dedi ki, "Evet, mülkümün yarısını veririm, kurtulmak için, diğer yarısı bana yeter" dedi. Behlûl dedi ki, "Peki içdin suyu fakat kaldı içeride su, çıkmıyor dışarıya, şişdin". 

Prostatı olan var mı içinizde? Ben şekerliyim, ikide birde su dökmeye çıkıyorum. Bir meczûb vardı, geliyordu bizim dükkâna. Şikâyet etdim, "Çok sık su dökmeğe çıkıyorum" dedim. "Efendi" dedi, "sen hâline şükret" dedi bana, "sen çıkıyorsun, biz çıkamıyoruz" dedi, "Yâhu çıkamıyoruz" dedi. Hiiii, o sözü söyleyince ben, "Estağfirullah, Yâ Rabbi sana şükürler olsun. ben çıkıyorum hiç olmazsa. Saatde bir kalkıyorum ama yatakdan. Uyumam ben gece hiç. Her saat kalkıyoruz çok şükür Allahu Teâlâ'ya. Her saat  kalkarım ben su dökmeğe. Her saat! O dedi, "Biz hiç çıkamıyoruz" dedi o. 

"Peki suyu çıkaramadın" dedi pâdişaha, "öteki mülkünü de verir misin, çıkaracağım o idrarı oradan?". "Veririm" dedi. "E gördün mü işte, bir bardak su senin mülkün" dedi.

Efendi Hazretleri buyurdular ki : 

Milyonları vermeğe hazır olan adamlar var şimdi, bir yudum su içebilsin, bir lokma ekmek yesin. Yâhud bir bardak idrar çıkarsın, bir fincan dolusu. "Bir milyon vereceğim" diyor. Çıkart haydi. Sen kaldırıp bacağını şar şar işiyorsun, haberin yok bir şeyden senin.