10 Şubat 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Geçen gün, Cenâb-ı Hakk'ın Muhyî esmâsından bahsederken ölülerin diriltilmesi meselesine kısaca temâs etmişdik. Allah Kur`ân'da bunun misâllerini vermişdir, ölüleri nasıl diriltdiğini göstermişdir. Peygamberler arasında ölüleri diriltmesiyle meşhûr olan Hazret-i Îsâ'dır. Îsâ Peygamber rûhullah sıfatını taşıdığı için ölüleri diriltir, onulmaz hastalıkları iyi eder, körlerin gözünü açardı. Cenâb-ı Hakk ona bu kudreti vermişdi. Bunun da hikmeti şudur ki, her peygamber kendi devrinde hangi ilim, hangi sanat, hangi fen ileri gitdiyse, ona göre mucizeler gösterirdi. Hazret-i Îsâ zamânında tıb çok ilerlemişdi ama körün gözünü açmaları, cüzamı tedavi etmeleri mümkün değildi. Hazret-i Îsâ bunları kolayca yapdığı gibi, ölüyü diriltme mucizesi de verilmişdi ona. Böylelikle münkirleri, mebhût ve âciz bırakmışdı.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri Îsâ aleyhisselâmın bu yönünü sık sık dile getirir ve bazı misâller verirdi. İşte onlardan biri. Efendi Hazretleri bir vaazlarında buyurdular ki :
Îsâ Peygamber bir kabristanın yanından geçiyordu, bir kabirde azâb olduğunu gördü. O kabrin başında durdu Îsâ aleyhisselâm. Allahu Sübhânehû ve Teâlâ Hazretleri, Hazret-i Îsâ'ya emreyledi ki, duâ ede. "Duâ et Yâ Îsâ, o meyyiti dirilteceğim, onunla konuş". Ve ihyâ etdi Allah meyyiti, ölüyü diriltdi yani. "اِنَّا نَحْنُ نُحْيِ الْمَوْتٰى innâ nahnü nuhyi'l-mevtâ" diyor ya Sûre-i Yâsîn'de. "Biz ölüleri diriltiriz" diyor.
Bu iki türlü olur. Mürşid görmeyen kimse, ölü gibidir o. Onu mürşid diriltir. İsrâfil'in sûru gibi üfler ona tevhîdi, diriltir. İkincisi, toprak olur, çürür bir adam, sonra Allah onu tekrar diriltir. Kâdirdir. Bir katre menîden insan yapan Allah, öldürür, çürütür, sonra gene aynını diriltir. Kâdirdir.
Duâ etdi, kabir şakk oldu. O zât başını kaldırdı kabirden, başından toprakları silkeliyordu. "Sor ona" dedi Cenâb-ı Hakk, Îsâ Peygamber'e, "Kabirde ne görüyor". Sordu. "Azâbdayım" dedi. "Azâbına sebeb nedir?" dedi. Dedi ki, "Ben her gün çalışan, her gün yiyen bir insandım yani ertesi güne mal cem etmezdim, toplamazdım" dedi. "Hammaldım" dedi. "Bir gün odun taşıyordum, yemek yedim, dişimin arasına, kovuğuna ekmek gitdi, yediğim şey. Odunun sâhibinden habersizce bir kürdan aldım kopardım, dişimi karışdırdım, kürdanı yere atdım, ondan mesûl oldum" dedi.
Yine Efendi Hazretlerinin lutfetdikleri bir kıssa da şudur :
Cenâb-ı Hakk, Hazret-i Îsâ'ya, "Yâ Îsâ, sana bir ibret göstereceğim, şu kabirde yatan kişi için duâ et de onu dirilteyim" buyurmuş. Hazret-i Îsâ, duâ edip "kum bi iznillah" deyince kabir yarılmış ve içinden bir adam çıkmış. Başındaki toprakları silkeleyerek kabirden çıkan adam, Hazret-i Îsâ'ya "Eşeğim nerede?" diye sormuş. Hazret-i Îsâ, adamın bu hâline çok şaşırmış ve Cenâb-ı Hakk'a bunun hikmetini sormuş. Cenâb-ı Hakk, "Bu adam dünyâda hep eşeği ile meşgûl olurdu da ondan" buyurmuş.
Îsâ aleyhisselâmın ölüleri diriltme mucizesi islâm velîlerinde de görülmüşdür. Bunlar arasında en meşhûru Seyyid Abdülkâdir Geylânî Hazretleridir. Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri bir sohbetlerinde onun bu husûsiyyetinden bahsederek buyurdular ki :
Hazret-i Abdülkâdir'in öyle kerâmâtı vardır ki. Kayık batmışdır, on beş yirmi kişi boğulmuş, hepsini ihyâ etmişdir tekrardan. "Kum bi iznî"yle hem de, "kum bi iznillah"la değil. Hazret-i İsâ aleyhisselâm "kum bi iznillah"la kaldırır, islâm velîleri, "kum bi iznî"yle kaldırır.
Efendi Hazretleri ölüleri dirilten velîlerden bahsederlerken Kuşadalı Hazretlerinin de bir ölüyü ihyâ etdiğini şöyle anlatmışlardı :
Yakın zamanda da olmuş böyle bir hâdise. Kuşadalı Hazretlerinin menâkıbında var. Bursa'da, duruyor mezar taşında var, dirilip tekrar ölen. Yani Hazret onu ihyâ etmiş. İkinci kat semâdaymış onun rûhu, almış onu. Demiş ki "Üçüncü kat semâya çıksaydı, ben makâmı-ı Îseviyyetdeyim, üçüncü katdan alamazdım" demiş. Oradan çevirmiş almış rûhunu.
www.muzafferozak.com