5 Temmuz 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerine Hâfız Âsım Bey sordu, dedi ki "Efendi Hazretleri, Azrâil aleyhisselâm kendi rûhunu kabzetdiği vakitde, Yâ Rabbi can çıkarken bu kadar acı çekildiğini bilseydim bu vazîfeyi pek zor yapardım demiş, hadîsde var mı böyle bir şey?". Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Hadisde yok havâdisde var. Öyle bir şeyler var ama ben onlara pek inanmıyorum. Ölüm bâbında vuslat-ı cemâl vardır Âsım Bey. Hazret-i Melekü'l-mevt masûm bir mahlûkdur. Günâhı yok ki onun. "وَلَوْ تَرٰٓى اِذِ الظَّالِمُونَ ف۪ي غَمَرَاتِ الْمَوْتِ وَالْمَلٰٓئِكَةُ بَاسِطُٓوا اَيْد۪يهِمْۚ اَخْرِجُٓوا اَنْفُسَكُمْۜ" âyet-i kerîmesinde zâlimlerin ölümlerini görsen, yüzlerine arkalarına vurarak, rûhunu kabzederiz, azâbe'l-harîk, yakıcı azâbı tattırırız onlara diyor. Kâfirler için o. Masûm bir melek niye acı duysun yani? Niye Allah acıtsın Azrâil'in. Sonra Hazret-i Melekü'l-mevt'in vücûdu toprakdan değil ki acısın. Nûr o. Bizim bineğimizi toprakdan yapmış, üzerine bizi bindirmiş, rûhumuzu. Onların binekleri nûrdandır. Şeytan'ınki nârdandır, ateşden. Onlarınki nûrdan. Bizimki toprakdan. Değil mi? Oku bakayım. "يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلَائِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللَّهَ مَا أَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ". Ne diyor? "lâ yasûnallahe mâ emerahüm", "Allah'a isyân etmezler" diyor. "ve yefâlûne mâ yü'merûn", "Allah'dan aldıkları emri yerine getirirler" diyor. Şimdi burada ne diyor, "Can almanın bu kadarı acı olduğunu bilseydim, kimsenin canını almazdım". Allah'a isyândır bu. Ciyak ciyak bağırsa bile bağırta bağırta öldürecek. Çünkü o iş Allah'ın emri, yerine gelecek. Onun için dedim işte havâdis diye. "Can almanın bu kadar acı olduğunu bilseydim kimsenin canını almazdım" filan filan, onlar havâdis onlar. Melekler, Allah'dan aldıkları emri yerine getirirler, isyân etmezler Allah'a karşı. Bu söz isyândır. Onun için havâdis dedik işte.
www.muzafferozak.com