8 Mart 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Adamın biri ölüm döşeğine yatmış ama bir türlü ölemiyormuş. Arada bir sayıklıyormuş, "Kumu çekdiler mi? Kumu çekdiler mi? Tuğlayı getirdiler mi? Tuğlayı getirdiler mi? Ameleler çalışıyor mu? Kum geldi mi, kum geldi mi? Çimento çekildi mi?" filan derken, ölemiyor bir türlü herif. Takmış kafayı oraya bir defa. Çünkü herkesin bir türlü hergeleliği var. Oraya takmış kafayı herif ölemiyor bir türlü. Yanında Yâsin okumuşlar, Sûre-i Kaf okumuşlar.
Bak mahsûs söylüyorum bunu. Bazen böyle takılır kafası bir yere, ölemez, rûhu çıkmaz, içeride kalır, Sûre-i Kaf okumak lâzım gelir. Kulağınızda bulunsun, hâfızsınız siz. Yedi Kaf okunacak, yedi Kaf. Bu yedi Kaf okunursa, ya ölür, ya dirilir. Dirilecekse dirilir, ölecekse ölür. Bunun başka bir usûlü daha vardır, o da bize âid. Karadayıya âid o, herkese verilmez. Bakarız, ne vakit bize teslîm olur, ona veririz. Ufak bir şey, hemen götürürsün göğsüne koyarsın, o gider âhirete.
Adam ölemiyor, hep böyle sayıklıyor, "Kumu çekdiler mi? Kumu çekdiler mi? Amele geldi mi, gitdi mi?" filan.
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem, "İnsan dünyâda insan neyle meşgûl oluyorsa, ölürken onu yapar "diyor. Yaaa. "Ölürken ne yaparsa kabirde onu yapar" diyor. "Kabirde ne yaparsa dirildiği vakitde onu yapar" diyor, mahşer gününde.
Yedi Kaf okumuşlar, gene ölmemiş. Takıldı bir defa çünkü. Ne gibi? İki kişi birbirini severse ayrılması güç olur. Bak sana dünyâda bunun misâlini vereyim. Meselâ beni seviyorsun sen. Ama nasıl sevmek?
Sevmenin çeşitleri vardır. Meselâ bir adamı gençliğinde seversen, yaşlandı mı ayrılırsın sen ondan. Sen onu sevmedin, gençliğini sevdin. Memurken seversen, tekâüd olduğunda ayrıldın mı, bil ki sen onu sevmiyormuşsun, memurluğunu seviyormuşsun. Allah için seveceksin. Yaşlansa da hasta da olsa, güzel de olsa, çirkin de olsa, zengin de olsa, fakîr de olsa, Allah için seveceksin. İki kişi birbirini sevdiği vakitde, iki âşık, ayrılması güç olur. İnsan dünyâyı sevdiği vakitde, ölümü güç olur o adamın. Dünyâdan ayrılmak zor gelir. Ölümü şiddetli olur yani ayrılamaz ki çünkü. Vücûd toprağa gidecek, makâmı orası, rûh arşîdir, ruh arşa çıkacak. Allahu Teâlâ vücûdu halk etmiş, rûhu onun üzerine bindirmişdir. Binekdir vücûd. Ayrılamıyorlar birbirlerinden. Dünyâyı seviyor çünkü. Ölümü şiddetli olur. Ayrılamaz.
Onun için kafası hep orada, "Tuğlayı çekdiniz mi? Çimento geldi, mi? Yandı mı yakıldı mı?" derken imam efendi gitmiş sâfiyetle. Bektâşî de gitmiş onun yanında, uyanıkmış Bektâşî. "Hocaefendi ne okuyorsun sen buna kaf maf, okumağa lüzûm yok ki buna, bunun kolayı var" demiş. "Nedir o?". "Dur sen, ben hallederim şimdi, hemen ölür o"demiş Bektâşî ve gitmiş adamın kulağına eğilmiş, "Harç bittiiii yapı paydoooos!" diye bir bağırmış. Gitmiş herif, tamam.
www.muzafferozak.com