Ölümün Habercileri

27 Nisan 2019 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi
Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Yarın ölecekmiş gibi hazırlanacaksın çünkü o gelicinin ne vakit geleceği ma'lûm değildir. "Şu evi bitireyim, şu apartmanı bitireyim, çocuğu evlendireyim" dediğin zaman, bir de bakarsın ki o gelici ansızın kapıya gelmiş. O vakit, ölen ile rûhu kabzeden melek arasında şöyle bir konuşma olur. Der ki, "Ey melek! Ey Allah'ın Resûlü! Mâdem bana gelecekdin, niçin bana evvelden haber vermedin?" Melek der ki, "Ben sana çok haberler gönderdim, elçiler gönderdim fakat sende bunları anlayacak kafa, görecek göz yokdu. Anneni aldım, babanı aldım, dedeni aldım, haminneni aldım, konu komşunu aldım, sevdiklerini aldım, hasımlarını aldım. Bunları görmedin mi? İşte bunlar hep sana gönderdiğim habercilerdi. Saçına sakalına ak düşdü, saçın sakalın ağardı, bunlar da benim habercilerimdi. Miden hazmetmez oldu, gözün görmez oldu, vücûdun kuvvetden kesildi, sinirlerin gevşedi, hâlâ kötülük peşindesin. Benim geleceğimi hiç düşünmedin mi? İşte geldim sana" 
Sakalına baka bak kara iken oldu ak
Dünya sana kurdu fak tövbeye gel tövbeye

Efendi Hazretleri buyurdular ki : 
Hani biliyorsunuz ya, işittiniz, duydunuz değil mi? Hazret-i Ömer ibn Hattâb radıyallahu anh, o Ömer ki, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem O'nun hakkında "Benden sonra nebî gelseydi Ömer gelirdi" diyor, işte o Ömer kendisine bir adam tutmuşdu, ona cebinden maaş ödüyordu, o adam her gün üç defa geliyor ve Hazret-i Ömer'e "Yâ Ömer ölüm var!" diyerek ölümü hatırlatıyordu.
İyi dinle! Hikâye diye dinleme! Hayâtına tatbîk et! Kelimenin zâhir ma'nâsında kalırsan, hakîkatine inemezsen hiç bir şey istifâde edemezsin. Buraya boşuna gelmiş gitmiş olursun. Hilkatinin ma'nâsını bilmediği gibi olursun.
O zât bir gün yine geldi. Hazret-i Ömer ona dedi ki, "Gel buraya, hakkını al, artık bir daha gelme çünkü sana ihtiyaç kalmadı". Adam, "Yâ Ömer, bu güzel âdetini niçin terkediyorsun" diye sorunca Hazret-i Ömer, "Yok, öyle değil, sana hâcet kalmadı çünkü sakalıma ak düşdü" dedi.
Bizim sakalına ak düşenler sakalını boyuyor. Yani sakalını boyamakla genç oluyor, ölümden kaçıyor zannediyor. Sakalına ak düşmüş, sen hâlâ kağıtda dominoda, kahvedesin, ne dünyâya yarar, ne âhirete yarar işlerdesin. Bu gafleti bırakmak lâzım gelir müslümanlar. Hazret-i Muhammed'in kapısı açık, tövbe kapısı da küşâd olmuş, oradan içeri gir, aklın başında ise eğer, ibâdet kemerini, gayret kemerini beline bağla, rabbine kul ol, iki cihâna sultân olursun.
Yatarsın gaflet içre ey gönül bir gün sana derler
Uyan ey gâfil uyan gör ki vakt-i irtihâl oldu

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön