8 Mart 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Cenâb-ı Hakk Kur`ân'da, "وَمَنْ نُعَمِّرْهُ نُنَكِّسْهُ فِي الْخَلْقِ أَفَلَا يَعْقِلُونَ ve men nu'ammirhu nünnekkishu fi'l-halki efelâ ya'kilûn" buyuruyor. Çoğumuz biliriz bu âyet-i kerîmeyi çünkü Sûre-i Yâsîn'dedir, fakat pek üzerinde durmayız nedense.
Bu ayet-i celîle bize çok mühim bir hakîkati ilân etmekde, başlıkda basitçe ifâde etmeğe çalışdığımız gibi, ömrün uzamasıyla noksanlıkların artması hakîkâtine. Bu hakîkati bütün kâinâtda müşâhede etmek mümkündür ama biz şimdi yalnız insandaki tezâhürlerine bakacağız.
Dikkat edin, insan gençken zindedir, kuvvetlidir, yaşlanınca gücünü, kuvvetini kaybeder. Gençken çok iyi gören gözler, yaşlandıkça görme kuvvetini kaybeder. Gençlikde gâyet iyi duyan kulaklar, yaşlılıkda ağır işitmeye başlar. Zihin ve hâfıza da böyledir. Gencin zihni ve hâfızası ile yaşlınınki bir midir? Muhâkeme kuvveti, öğrenme ve ezberleme kâbiliyyeti, refleksler yaşlandıkça hep azalır. Daha bunlar gibi pek çok misâl verilebilir.
Ömür uzadıkça bu noksanlıklar öyle bir seviyeye gelir ki, insan elden ayakdan düşer, perîşân olur. Kafa gider, en basit bir işi dahi yardımsız yapamaz hâle gelir, çişini bile tutamaz, altını bile başkası temizlemek zorunda kalır. Buna erzel-i ömür denir. Yani hayâtın rezilliği. Resûl-i Ekrem Efendimiz erzel-i ömürden Allah'a sığınmış, ümmetine bunu talîm etmişdir. Bu tabir Kur`ân'da da geçer. Hem de iki yerde. Bir Sûre-i Nahl'de, biri de Sûre-i Hac'da. Her iki âyetde de yaşlılık sebebiyle insanın bildiklerini unutmasına işâret edilmişdir. Bunama dediğimiz şeydir bu ki ne fenâ şeydir. Aklını kaybeden insan insanlıkdan çıkar çünkü. Etrâfına da ağır bir yük olur. Bu vaziyetde yaşamak yaşamak mıdır? Böyle yaşamakdansa ölmek elbette yeğdir. Kur`ân'da buna da işâret vardır, "لَا يَمُوتُ ف۪يهَا وَلَا يَحْيٰىۜ lâ yemûtu fîhâ velâ yahyâ" âyet-i celîlesi, bu kimselere işâret eder. Çünkü böyle bir kimseye ölü desek ölü değildir, yaşıyor desek yaşıyor değildir.
Öyleyse insan uzun ömür istememeli Allah'dan, bereketli ve hayırlı bir ömür istemeli. Uzun ömür istemenin kendine bedduâ etmekden farkı yokdur çünkü. Allah cümlemizi muhâfaza buyursun bu hâllere düşmekden ve bize hayırlı, bereketli ömürler nasîb eylesin.