Önce İstişâre Sonra İstihâre

29 Nisan 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Bizi takip edenler, daha önce istihâre hakkında yazdıklarımızı hatırlayacaklardır. "Günümüzde hikmeti ve hakîkati neredeyse unutulan ve gâibden haber almak gibi zannedilen istihâre, aslında bütün işlerde Cenâb-ı Hakk'a tefvîz, tevekkül ve teslîmiyyetin iktizâsıdır" demişdik. Ehemmiyeti bizzât Resûl-i Ekrem Efendimizin beyânı ile sâbit olan istihârenin yanında en az onun kadar önemli ve hattâ ondan daha önce yapılması gereken bir başka iş daha vardır ki o da istişâredir.

İstişâre, meşrû olan her hangi bir işde, isâbetli bir karâra varabilmek için o işin erbâbından fikir almak demekdir. Yani bir işe adım atarken, bir konuda karar verirken, o işi en iyi bilen kişilerin görüşlerinden ve tecrübelerinden istifâde etmek demekdir. İstişâre, evlilik, ev almak, işe girmek, iş kurmak, tahsil, tedâvî gibi mühim bir konuda da olabilir, seyahat, yemek-içmek, alışveriş gibi nisbeten önemsiz işlerde de olabilir.

İstişâre, Kur`ân'da "وَشَاوِرْهُمْ فِي الأَمْرِ ve şâvirhum fîl emr" âyeti ile açıkça emredilmiş, "وَاَمْرُهُمْ شُورٰى بَيْنَهُمْۖ ve emruhum şûrâ beynehum" âyeti ile de mü'minlerin sâhib olması gereken vasıflar arasında, üstelik de namazla zekat arasında sayılmışdır. Birçok diğer âyetlerde de işâret yolu ile istişârenin lüzûmuna ve faydalarına dikkat çekilmişdir.


Resûl-i Ekrem Efendimiz de ashâbına istişâreyi emrettiği gibi, Allah'dan devamlı vahy alan bir resûl üstelik peygamberlerin de en yücesi olduğu halde ashâbı ile her hususda istişâre etmiş, onların fikir ve tecrübelerine değer vermiş ve çoğu zaman istişâre netîcesinde varılan karara göre hareket etmişdir. 

Ehlullah hazerâtı, her hususda Resûl-i Ekrem Efendimizin tatbîkâtını rehber edindikleri için, her işde önce istişâreyi sonra istihâreyi tavsiye etmişler ve istişâre etmeden yapılan istihâreleri makbûl saymamışlardır. Kimseye danışmadan, akıllarına gelen her işin netîcesi hakkında bir rüyâ görmek arzusu ile istihâre etmeyi, "gayba muttali olma merâkı" olarak tarif etmişler ve doğru bulmamışlardır.

Muzaffer Efendi Hazretleri istişâre hakkında şu husûslara da dikkat çekmişlerdi :
İstişâre çok mühimdir ve çok gereklidir ammâ insan, danışacağı kimseyi de iyi bilmeli ve iyi seçmelidir. Herkesle istişâre edilmez, herkesin fikri ile hareket edilmez. Kalbinde hased, kîn, dünyâ sevgisi gibi hastalıkları olanlara veya dar görüşlü, kıt akıllı olanlara danışarak onların tavsiyelerine göre hareket edenler sonra çok pişmân olurlar. Bunun tek istisnâsı şu olabilir ki, böylelerine bir şey danışılırsa, tavsiye ettiklerinin tam tersini yapmak lâzımdır.
İstişâre için doğru insanı bulmak da yetmez. İnsan, fikrine başvurduğu zâtın kendisine telkîn ettiği hususları, tekrar kendi akıl terâzisine vurmalı, gerekirse bir kaç kişi ile daha aynı konuyu istişâre etmelidir. Öyle ki, tam ve kâmil bir kanâat hâsıl edinceye kadar bu danışmalara devam etmelidir.

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerinin istişâre husûsundaki diğer bazı beyânâtını da daha önce şurada yayınlamışdım.

Meşveretsiz kim ki bir iş işleye
Şol nedâmet parmağın çok dişleye

www.muzafferozak.com


Listeye geri dön