15 Nisan 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Önümüzde büyük akabeler var. Yani büyük korkunç geçitler var. Bunlara hepimiz uğrayacağız. Bu geçitlere uğramayan kimse yokdur. Bu âlemde de çok geçit var ama o geçitleri sen pek göremiyorsun, farkında değilsin. Çünkü balık suda, sudan haberi olmaz. Ne vakit balığı sudan çıkarırlar, o vakit balık suyun kıymetini bilir. Sen de öylesin, etrâfını su gibi Allah'ın nimetleri sarmış, sen hiç bu nimetlerin farkında değilsin. Bu akabelerin de farkında değilsin. Ne vakit ki seni bu suyun içinden çıkaracaklar, o vakit kıymetini bileceksin ama iş işden geçmişdir.Efendi Hazretlerinin bahsettiği korkunç akabeler, en başda ölüm olmak üzere, onu takip eden kabir, mahşer, mîzân, hesâb, sırât gibi hepimizin uğrayacağı bir takım zorlu geçitler ve tehlikeli merhalelerdir. Bunların her birinin bu âlemde de misâlleri vardır. Meselâ ölümün misâli uykudur. Gecenin karanlığı ve ıssızlığı kabrin karanlığına ve vahşetine işâretdir. Depremler, yanardağ patlamaları kıyâmetin remzidir. Büyük savaşlar, ihtilaller, büyük salgınlar mahşerin dehşetine işâretdir. Mahkemeler hesâba, hapishâneler, zindanlar cehennemin derekelerine, oralarda yapılan işkenceler, cehhennem azâbına işâretdir. Hiç şüphe yok ki ârife işâret yeter.