Örf Başka Dîn Başka

12 Ocak 2022 tarihinde yayınlanmıştır.

Şeriat
Maalesef müslümanların çoğu bu hakîkatden bî-haberdir. Bundan bî-haber olanlar yalnız avâm tabakasından olsa neyse, okumuş-yazmış sınıfından pek çok kimse, pek çok imam, hoca, vâiz, hattâ âlim geçinen kimseler de örf ile dînin farkını bilmiyor, örfü dîn, dîni örf zannediyorlar. 

Örf nedir? Bir milletin, bir kavmin, bir topluluğun, geleneğidir, göreneğidir, âdetleridir, alışkanlıklarıdır. Kıyâfetler, yemekler, içecekler, eşyâlar, bayram âdetleri, söz, nişan, nikah, düğün âdetleri, hep örfe girer. Şerîata muhâlif olmamak şartıyla, kimsenin örfüne, âdetine karışılmaz. Allah'ın emirleri de yasakları da bellidir, bunların hâricinde herkes örfünde serbest bırakılmışdır. Nitekim her millet, her kavim, her topluluk kendi örfüne göre giyinir, kendi âdetine göre yer, içer, kendi gelenek ve göreneklerine göre evlenir, düğün, dernek yapar. Hiç olacak iş midir ki, Afrika'nın ortasında yaşayan bir toplulukla Yakutistan'da yâhud Sibirya'da yaşayan bir kavim aynı kıyâfetleri giysinler? Yâhud aynı şeyleri yesinler, içsinler? Buna hiç imkân var mıdır?

Bu kadar basit bir gerçeği bile görmekden âciz olan kimseler, kendi örflerini yâhud da İslâm'ın neşet etdiği Hicaz bölgesinin örfünü dînin emirleri ile bir tutuyor, bunlara aykırı hareket edenleri de ayıplıyor, onların müslümanlığını beğenmiyor. Neymiş efendim, sarık sarmak şartmış, sarık giyilmezse olmazmış. Cübbesiz namaz kılınmaz, yâhud takkesiz namaz olmazmış. Hiç olur mu böyle şey! Böyle bir şey olacak olsa, İslâm'ın cihân-şumüllüğü nerede kalır? Arabistan'daki iklîm şartları ile Alaska'daki iklîm şartları bir midir? Meselâ Arabistan'da kimse çorap giymez, giyecek olsa sıcakdan ayakları mahvolur. Buna bakıp Rusya'daki bir müslüman da çorapsız mı dolaşacak. Yâhud da meselâ bizim memleketimizde câmiye çorapsız girmek ayıp sayılır, halbuki sıcak memleketlerde herkes mescidlerde çorapsız ibâdet eder. Bundan daha tabii ne olabilir. 

Peygamberimiz, kendisine vahiy geldikden sonra, kıyâfetini yâhud saçını, sakalını değişdirmiş midir? Elbette hayır, nübüvvetini ilân etmeden evvel nasıl giyiniyorduysa, sonra da öyle giyinmişdir, daha önce ne yiyor, ne içiyorduysa, nasıl yiyor, nasıl içiyorduysa, sonra da öyle yapmışdır. Önceden saçı sakalı nasıl idiyse, sonrasında da öyleydi.

Bu mesele uzun ama ben lafı fazla uzatmayacağım, yalnız bu gibi hatâlı görüşlerin yayılmasına sebeb olan ve bu hatâlarında ısrar eden bir zümrenin pek hürmetkâr oldukları bir zâtın sözünü aktarmakla yetineceğim. İmâm-ı Râbbânî Hazretleri diyor ki, "Peygamber Efendimizden sâdır olan fiiller iki türlüdür. Biri ibâdî fiiller, diğeri örfî fiillerdir. O'nun ibâdî fiillerine muhâlif davranmak bid'atdır ve merdûddur. Örfî fiillerine muhâlif davranmak ise bid'at değildir. Mesela O'nun giydiği elbiselerden farklı elbiseler giymek böyledir".

Şunu sakın unutmayınız, taş atan bizden, atdıran bizden değildir. Kaş yapayım derken göz çıkaran bu gibi câhiller daha doğrusu echeller, bilmiyorlar ki, onların bu zırvalarını duyan aklı başında insanlar, "Eğer İslâm böyle bir dînse, bizden ırak olsun" diyorlar, bu yüzden her geçen gün gençler İslâm'dan soğuyor, uzaklaşıyor. Bunun vebâli çok ağırdır, bilesiniz.

El-insaf yâhu!
Listeye geri dön