6 Mayıs 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Oruç mevsimi geldi pâdişâhın sancağı erişdi
Çek elini yemekden zîrâ cân sofrası cân gıdâsı geldi
Cân tabî'atdan kurtuldu tabî'atın eli kolu bağlandı
Îmân ordusu geldi tuğyân ordusunun kalbini yardı
"And olsun soluya soluya koşanlara" ordusu yağmaya el atdı
"Basdıkça tırnaklarıyla kıvılcım saçanlara" ateşinden nefs feryâda geldi
Bakara hâdisesi gerçekdir İmrân oğlu Mûsa gösterdi o mu'cizeyi
İşte o mu'cizede ölünün dirilebilmesi için inek kurbân oldu
Oruçla bedenlerimiz kurbân olur ama cân diriliği bizimdir
Mâdemki bize cân geldi bedenimizi tamâmıyla kurbân edelim gitsin
Sabır ne güzel bir bulutdur ki ondan hikmet yağmurları yağar
Kur`ân da bu sabır ayında indi gökden işte bu yüzden
Nefs muhtâc olunca cân mî'râca çıkdı
Zindanın kapısı kırılınca cân sevgiliye kavuşdu
Karanlık perdesini yırtdı gönül göğe uçdu
Cân zâten melekût âlemindendi yine oraya ulaşdı
Şu beden kuyusunda hemen sarıl şu ipe
Ki Yûsuf-i Ken'ân kuyunun ağzına geldi
Îsâ eşekden kurtulunca duâsı kabûl edildi
Elini yıka ki gökyüzünden mübârek bir sofra geldi
Elini ağzını yıka ne ye ne iç ne de söyle ağzını kapa
Ağzını mühürleyenlere nasîb olan sözü ve lokmayı ara
Mevlânâ Celâleddîn Rûmî
Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî