Oyuna Dalan Belâya Dalar

9 Ekim 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet

Cenâb-ı Hakk'ın "ahsenü'l-kasas" yani "en güzel kıssa" diye vasıflandırdığı Yûsuf Kıssasında çooook büyük hikmetler var. Herkes bu kıssadan kendine göre bir takım dersler alabilir. Bu derslerden bir kısmını "Yûsuf Peygamber'in Hikâyesi" başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

Malûm ya, Yûsuf'un kardeşleri, babalarının ona olan muhabbeti sebebiyle ona hased etdiler ve ondan kurtulmak istediler ve götürüp kör bir kuyuya atdılar onu. Yûsuf kuyudan çıkdıkdan sonra köle olarak satıldı, onu hizmetçi olarak kullanan kadının tasallutuna uğradı, kadının çirkin teklifini kabûl etmediği için bir de iftirâsına uğradı ve zindana düşdü. Senelerce zindanda kaldı. Bir peygamber evlâdı ve masûm bir insan olduğu hâlde, çok çetin bir imtihandan geçdi, büyük eziyet ve cefâ çekdi. Yûsuf'un başına gelen belânın sebebi zâhirde, kardeşlerinin onu kıskanmasıydı. Ama bir de işin bâtınî tarafı var. Acaba bu işin sırrı neydi? Yûsuf neden böyle büyük bir belâya uğradı? Bizim buradan alacağımız ders nedir?

Dikkat ederseniz, Yûsuf'un kardeşleri babalarını iknâ etmek için şöyle dediler : "اَرْسِلْهُ مَعَنَا غَدًا يَرْتَعْ وَيَلْعَبْ" yani "Yarın onu bizimle beraber gönder, gezsin oynasın" dediler. Dikkat buyrun, Yûsuf'u gezip oynaması için götürdüler. Eğer Yûsuf gezip oynamak yerine babasının dizinin dibinde otursaydı, başına bu belâ gelmezdi. Belâya sebeb, oyun ve eğlence arzusuydu. 

Cenâb-ı Hakk'ın, ehl-i dünyâyı zemmederek, "Muhakkak ki dünyâ hayâtı oyun ve eğlenceden ibâretdir" buyurmasının bir hikmeti de budur işte. Dünyâ hayâtını oyun ve eğlenceden ibâret görenleri büyük bir felâket beklemekdedir. Oyuna dalan belâya dalar. Hem bu dünyâda, hem âhiret âleminde.
Listeye geri dön