Pâk Eyle Gönül Çeşmesin Tâ Durulunca

14 Mayıs 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

Tezkiye-i Nefs

NUTK-İ ŞERÎF

Pâk eyle gönül çeşmesin tâ durulunca
Dik tut gözün gönlüne gönlün göz olunca

Kalbinden kibir, riyâ, hased, ucub, gadab, hubb-i mâl, hubb-i câh gibi kötü sıfatları temizleyinceye kadar nefsinle mücâhede et tâ ki "قَدْ اَفْلَحَ مَنْ تَزَكّٰىۙ kad eflaha men tezekkâ" sırrı zuhûr edinceye kadar. Dâimâ kalbini murâkabe et, tâ ki gönlün her türlü küdûrâtdan sâf olup hak ve hakîkati görünceye kadar.

İnkârı ko dil destisin ol çeşmeye tut dur
Ol âb-ı safâ-bahş ile tâ desti dolunca

Allah ile kul arasına kimse giremez diyenlerin inkârı gibi inkâr etmeyi bırak da gönül testisini bir mürşid-i kâmilden alacağın feyz-i ilâhî ile doldur. Mürşid-i kâmil eliyle gönlünü aşkullah, muhabbetullah ile doldur ki ancak o zaman gönlün safâya erer yani "اَلَا بِذِكْرِ اللّٰهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُۜ elâ bi zikrillahi tatmainnü'l-kulûb" sırrı zâhir olur.

Çün Hakk seni derbân-ı der-i hânesi etdi
Dur kapıda gayrı koma tâ anı anda bulunca

Allah, insanı kendi evinin kapısına bekçi kılmışdır yani insanın kalbi tecellîgâh-ı ilâhîdir. Bunun için kalbe, beytullah-ı hakîkî denilmişdir. Beytullah-ı hakîkî olan kalb evinin kapısında bekçilik vazîfeni iyi yap da o eve lâyık olmayan şeyleri oraya sokma, tâ ki evin sâhibini buluncaya kadar.

Sen çık aradan hânesini sâhibine ver
Bî-şekk gelir Allah evine sen savulunca

Kalb evinden oraya lâyık olmayan her şeyi çıkardığın gibi sen kendini de aradan çıkar ki hânenin sâhibi olan Allah orayı tecellîleri ile kaplasın. Yani "Mûtû kable en temûtû/Ölmeden evvel ölünüz" sırrı zâhir olsun.

Evvel koma kim sonra çıkarmak güç olur güç
Şeytân çerisi hâne-i kalbe koyulunca

Şeytanın askerleri olan kötü sıfatları hiç kalbine sokma ki onlar orada yer tuttuğu zaman çıkarmak çok zahmetli ve müşkül olur.

Çektik bu cihân içre nice mihnet ü zahmet
Ol pîr-i hüdâ mürşid-i kâmili bulunca

Hidâyet yolunu gösteren bir mürşid-i kâmil bulamayanların işleri zordur, çok meşakkatlidir. Ama kâmil bir mürşide teslîm olunca işler kolaylaşır zîra onlar Hakk yolunun rehberlerdir. Nasıl ki iyi bir rehber sâyesinde uzun mesâfeler kolayca kat edilebilir ve menzile hızla ve emniyet içinde erişilebilirse, kâmil mürşidler de bendelerini menzil-i maksûda kolayca ulaştırırlar.

Ey "Lâ-mekân"ım seni ben çok aradım çok
Sînemde mukîm olducağın tâ duyulunca

 Ey mekânlardan münezzeh ulu Allahım, seni bulmak için çok uğraşdım tâ ki senin evin olduğunu anladığım kalbimde buluncaya kadar. "Lâmekân/Mekânsız" hem Cenâb-ı Hakk için kullanılan bir ta'bir hem de bu nutk-i şerîfin sâhibi olan veliyyullahın mahlasıdır.

Lâmekânî Hüseyin Efendi
Kuddise Sırruh

NAĞME-İ AŞK

Muzaffer Efendi · Pâk Eyle Gönül Çeşmesin Tâ Durulunca - Kasîde - Hâfız Âsım Şâkir Gören
Listeye geri dön