Pek Güzel Bir Rüyâ

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerine yetişmediği hâlde ona gönülden bağlı bir kardeşimiz güzel bir rüyâ görmüş. Aynen onun yazdığı gibi aktarıyorum. Diyor ki : 

Sultan Abdülkâdir Hazretleri imamdı, gece vakti namaz kıldırıyor bize, bilmediğim bir avludayız. Ben cemaat safının sağ kenarındaydım, sol bitişiğimde Muzaffer Efendi vardı. Cemaatden sonra yerimde kalıp ben başka namaza devam ettim, nafile namazdı sanırım. Muzaffer Efendi ben rükudayken elini sırtıma koyuyor yer yer, benimle ilgili tebessümle bir şeyler anlatıyor yanındakilere. Sonra Abdülkâdir Geylânî Hazretlerinin ağaçdan meyve düşürmeye çalışdığını gördüm, ağaca bir şeyler fırlatıyordu. 

Rüyânın tabîrine gelince. Evliyâullah bir nurdur, farklılık isimlerdedir. Hepsi halkı Hakk'a götüren rehberlerdir. Bütün tarîkler tarîkat-ı Muhammediyyedir, ehl-i tarîk arasında ayrı gayrı yokdur. İmâmet, halkı Hakk'a takdîm etmekdir. Evliyâullahın vazîfesi de budur. Onlar ibâdullahı Allah'a götürürler. Namaz, Hakk'a vuslatın remzidir, cemaatle namaz, makâm-ı cem ve vahdete işâretdir. Ağaçdaki meyveler, hakîkat meyveleridir. Efendi Hazretlerinin iltifâtı, O'ndan gelecek feyze, himmete ve O'nun hoşnudluğuna alâmetdir.

Bu kardeşimiz samîmiyetle yola giren ve gazâ-yı ekber edenlerdendir. Görüyorsunuz ya, Allah muhlis kullarına ne büyük lutuflarda bulunuyor, ne güzel müjdeler veriyor.